Voleybolda Neler Oluyor?

19:32 orta boy popcorn 0 Comments

Bugün okulu ektim, kendime tatil verdim! Yaşasın devam zorunluluğu olmayan bir okulda okumak diyorum. :) Aslında dersim de önemliydi ama canım hiç istemedi valla, keyif benim can benim. :) Tüm gün evde olup da yazıyı şu saate bıraktığım için kendimi de kınıyorum ayrıca! Baya olmuştu voleybolla ilgili bir şeyler yazmayalı.. Bugün şöyle genel olarak, fazla uzatmamaya çalışarak ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde neler olduğunu yazayım dedim. Ayrıntılı ayrıntılı anlatamayacağımı şimdiden belirtmeyi bir borç bilirim. :) 

Önce daha kısa olduğu için, Şampiyonlar Ligi'nden bahsedeyim. Bu ara maç yok. Çünkü FİVB'nin "Hadi turnuva düzenleyelim!" kapsamında yaptığı "Grand Cup Championship" Turnuvası vardı ve birçok oyuncu Milli Takımlarına gitti. Sezonun ortasında, ciddi saçmalık bence. Neyse ki bitti turnuva ve Şampiyonlar Ligi de 26 Kasım'dan itibaren devam edecek. Bayanlardan bahsediyorum tabi ki. :) En son bıraktığımızda, birer maç oynanmıştı sadece. O zamandan bu zamana, grup maçları yarılandı. Temsilcilerimizden Vakıfbank, tüm maçlarını kazanarak (zaten o grupta yedekleriyle oynasalar her maçı kazanırlar) grup birinciliği için önemli bir adım attı. Önleri bu sene de baya açık ama bakalım.. Diğer temsilcimiz Eczacıbaşı da oynadığı tüm maçları kazandı. Onların da kısmen kolay bir grupta olduğunu söylemiştim, grupta birincilik için çekişecekleri RC Cannes ile henüz oynamadılar. Asıl ne yapabileceklerini o maçtan sonra daha net görürüz diye düşünüyorum. Şeyma'nın CL maçlarında da süre alması önemli bir gelişme. Ancak geleli ay olmasına rağmen, Wang'ın hiç oynatılmaması ciddi soru işareti bence. Lorenzo Micelli'nin aklını okuyabilen beri gelsin! :) Bazı kolay rakiplere karşı oynatıyor, zorlularda oynatmıyor falan.. Wang hiç İngilizce bilmediği için henüz tam alışamamış ama oynamadıkça da nasıl alışır bilmiyorum. Bu sene bol yabancılı kadrolarını nasıl kuracaklar merakla bekliyorum ki antrenörün Senna sevdası biliniyor. :) Neyse. Son temsilcimiz Galatasaray Daikin'e gelirsek; onlar çok zorlu ve salak saçma hatalı bir ilk maçta yenildikten sonra daha derli toplu oynadılar. Zaman zaman yine zorlansalar da, daha iyi mücadele etmeye başladılar ve sonra oynadıkları maçları kazandılar. Yalnız ne yazık ki, bir CL maçında Dobriana Rabadzhieva sakatlandı ve uzun süredir sahalarda yok. Birkaç haftadan önce de dönmeyecek gibi. Gerçekten büyük şanssızlık. Zaman zaman kızacağımız şeyler yapsa da, yararlı bir oyuncuydu ve Saori Kimura da yokken lig maçlarında çok katkısı olabilirdi. En kısa zamanda dönmesini diliyoruz. Umarım, bu üç temsilcimiz de kalan maçlarını kazanır ve gruplarını birinci bitirirler. Sonrası ise kuraya bağlı. Bu sene hangi takımlarımızın birbiriyle eşleşeceğini ben de merakla bekliyorum..

Çok kısa Cev Cup'a da değineyim. İki temilcimiz vardı: Bursa Belediye ve Fenerbahçe. Ne yazık ki bu iki temsilcimizi ilk turda eşleştirdiler ve beklenildiği gibi, Fenerbahçe turu geçen taraf oldu. Aslında Bursa, beklenenden daha çok direndi ve iyi mücadele etti ama güçleri yetmedi. Özellikle Avrupa'da takımlar tüm yabancılarını oynattıkları için, işleri çok daha zordu zaten. Onlar bir alt kupa olan, Challenge Cup'ta mücadele edecekler şimdi. Bir bakıma iyi de oldu, gayet iddialılar o kupada bence. Umarım gidebildikleri kadar giderler. İyi bir kurayla, finali neden göremesinler? Fenerbahçe de bence yarı finale kadar sorunsuz gelecektir ki kupa için de en büyük adaylardan biri.

Lige dönelim biraz da.. Maçlar tüm hızıyla sürüyor. Ocak'ta Milli Takımların Dünya Kupası Elemeleri olacağı için sanırım, bu ara maçları sıklaştırdılar ve haftada iki maç oynanıyor. Ara biraz daha uzun olacak bu yıl. Haftada iki maç, daha yorucu ve sakatlığa daha müsait bir tempo demek tabi. Bu haftadan itibaren normal takvime, haftada bir maça dönülüyor diye biliyorum. Ligde ufak tefek sürprizler oldu ama yine de genel tahmin çerçevesi içinde ilerliyor maçlar. Malesef; alt sıradakiler de ne kadar iyi takımlar kurdular diye düşünsek de, yine bir yere kadar gidebiliyorlar. Güçleri yetmiyor. Umarız, ikinci yarı kadrolar daha da oturur da daha çekişmeli maçlar izleriz. Özellikle Çanakkale, Yeşilyurt, Ereğli lige çok kötü başlangıç yapan takımlar.. Bu takımların ortak özelliği, yabancılarından yeterli verimi alamamaları. Seyirci desteği üç takımın da çok iyi olduğu için, umarım daha iyi olurlar ileride ve düşmezler. İlbank kaliteli bir kadro kurdu ama karşılığını henüz veremedi. Çok dengesizler ve büyük takımlara karşı varlık gösteremiyorlar. İkinci yarı birbirlerine daha da alışacakları için, daha iyi olurlar diye düşünüyorum. Geçen sene gibi, bu sene de üst takımlara diş geçirebilen tek takım Bursa. Zaten dengeli bir kadroları var ve çok mücadele ediyorlar. Kolay pes etmiyorlar, keşke her takım böyle olsa diyorum izlerken. Sezonun sürprizlerinden birini gerçekleştirip, Galatasaray Daikin'den puan almayı başardılar. Tabi GSD'nin o günkü berbat ve dengesizlik abidesi oyunu da etkiliydi ama yine de çok iyi savaştılar. Ligi beşinci sırada bitirirler bence, tabi üstteki takımlara başka sürprizler yapmazlarsa.. Bu arada, Halkbank'a da değinelim. Onlar da başta biraz savruk olsalar da, şimdi gayet derli toplu oynayan bir ekip ve diğer takımlara oranlar daha iyi mücadele ediyorlar üst takımlara karşı. Onlar da Galatasaray Daikin'den puanı kaptı mesela! Hep de Galatasaray'dan puan kapmışlar değil mi? Eee, ancak benim takımım verir bu puanları. Acıyorlar mıdır nedir, çok bonkörler. :))))) Halbank da genç ve istekli bir ekip ve ileride daha iyi sonuçlar elde edebilirler.

Üstteki ekiplerden bahsedersem biraz, Vakıfbank geçen seneki gazla devam ediyor! Üst üste zorlu maçlar oynadılar ama hepsinden galip ayrılarak, yenilmezliklerini sürdürüyorlar. Kaça kadar gidecek merak ediyorum, artık birçok kişinin derdi seriyi kırmak oldu! Zorlu Eczacıbaşı maçını atlattılar, aslında o maç Eczacıbaşı Neslihan olmamasına rağmen iyi direndi ama sonunu getiremedi. Vakıfbank resmen son sayılara doğru vites arttırıyor. Wang'ı da oynatmayınca sevgili antrenörleri, Şeyma ve oyuna giren Hande ile bir yere kadar tabi. Fenerbahçe maçı da beklenenden kolay geçti. Fenerbahçe belki yener bile diyorduk ama Garay'ın Milli Takım'a gitmesi çok etkiledi. Seda smaçör olarak oynayınca, yetmedi tabi. KIM de üzerine yıkılan servislerden başını kaldıramadı. Bauer gibi bir hücum silahı da oynayamayınca, sonuç kaçınılmaz oldu. Ayrıca yabancı sınırını GS gibi FB de yaşıyor. Yerli pasörleri gerçekten yetersiz ama yabancı pasör olunca da Bauer kenarda kalıyor. Zor tercihler. Bunun dışında, Vakıfbank'ı en çok Galatasaray Daikin zorladı diyebiliriz aslında. Ama onlar da gerçekten hatırladıkça sinir krizlerine girdiğim hatalar yaparak, sonunu getiremedi. Son iki sette önde olmalarına rağnen, seriler vererek 3-0 yenik ayrıldılar. Dobriana o maç berbat ötesiydi. O biraz katkı verse, puan alınabilirdi. Bir de ortalardan verim alamadık. Hele Sinem, evlerden ırak! :) Ne yazık ki, o maçta da Aslı tam oyuna girip bir şeyler yapıyorken sakatlandı. Gerçekten talihsiz bir sezon başlangıcı yaptı Galatasaray bu açıdan. Aslı çalışmalara başlamış, umarım en kısa zamanda sahalara döner ve formayı kapar. Onun performansı takım için ve gelecek adına çok önemli. Çok umutluyuz ama bakalım. Bunun dışında, herhangi önemli bir maç olmadı daha. Galatasaray bol keseden 2 puanı dağıtarak, sıralama adına kendini çok zora soktu. O puanları nasıl çıkaracakları belirsiz. Diğer takımlar zorlansa da, öyle böyle kazandılar maçlarını.

Genel olarak lige de değindim, bir de merakla ve heyecanla takip ettiğimiz genç oyuncular hakkında bir şeyler yazayım. Onlar için çok umutluyuz, iyi yerlere gelsinler istiyoruz ama birçoğu gerçekten kötü başladı sezona. Açıkçası birçoğu ortalama takımlarda oynayan oyuncular olacak bence, gözüken o. Sıyrılabilen ne kadar olursa kardır. Mesela Ceren, normalde pasör çaprazı olmasına rağmen smaçör oynatılıyor ve performansı düşüyor. Manşetleri iyi değil çünkü ve bu, hücumunu da etkiliyor. Umarım bu hayalden vazgeçerler, pç olarak gerçekten umut bağlanan bir isim çünkü. Biraz daha sıçraması gerek ayrıca. Sarıyer genç oyunculardan kurulu bir ekip. Onlar da zaman zaman iyi mücadele etseler de, genelde vasat bir oyun sergiliyorlar. Ne yazık ki, Damla&Ceylan da oldukça kötü başladı. Hele Ceylan oynatılmıyor bile. Gerçekten ümitli olduğum bir oyuncuydu ama hiç varlık gösteremedi, belki biraz daha sabır gösterilmeli. Damla da parladığı yıldan sonra sakatlanarak birkaç adım geriye gitmiş. Bundan sonra ne kadar toparlar bilemiyorum. Melis, özellikle hücumda fena durmuyor ama o da manşetlerde sıkıntı yaşıyor ve dengesiz. Gözde desen, boyunun avantajını hiç kullanamıyor. Bazı maçlar iyi işler yapsa da, genel olarak gerçekten bir pasör çaprazına göre yetersiz. Bir karış sıçramıyor ya yerden, izlerken sinir stres oluyorum vallahi! :) Şeyma, bu sene en çok oynayan isimlerden biri. Eczacıbaşı -biraz da zorunluluktan- çok şans tanıyor ona ama açıkçası o da beklentinin altında oynuyor. Manşetleti biraz daha derli toplu yaşıtlarına göre ama yine de yetersiz. Ve hücumda çok yumuşak bana kalırsa, kendini geliştirmezse o da sönüp gidecek korkarım ki. Yeşilyurt'ta oynayan Özgenur iyi gidiyor aslında ama takım olarak iyi olmadıkları için, manşetler bozuk olunca hücumda çok kullanılamıyor. Geçen seneden çok daha iyi ama orada ne kadar gelişebilir emin değilim. Yine de bloklarında da hücumlarında da gelişme var ve bu sene gençler içinde iyi performans gösterenlerden bence. Ama çok daha sıkı çalışıp, çok daha iyi olmalı. Tabi o manşetlerle, o oyunla o takımda ne kadar mümkünse. Eczacıbaşı'ndaki Hande, çok genç olmasına rağmen oyuna girdiği sürelerde öne çıktı. Özellikle defansta hareketli bir isim. Bakalım neler olacak, umarım üstüne düşer kulübü. Sonra sonra...Çanakkale'deki gençler, dengesizler. Ece'nin gelmesiyle malesef Ecem daha az şans buluyor. Ece hücumda iyi bir isim, sert smaçları var ama dengesiz. Ve malesef; manşeti çok kötü, defansı yetersiz. Umarım sene sonuna kadar o da kendini geliştirir. Ecem ise, daha az şans buluyor nedense. Manşeti daha iyi ve defans&serviste gerçekten çok iyi bir isim. Ama hücumda çok hata yapıyor o da. Korkusuz oynayayım derken blokta kalıyor. Manşetlerini daha da geliştirmeli ve hücumlarını düzeltmeli, daha akıllı oynamalı. Ve biraz daha sabır gösterilebilir bence ona. Sabriye sezona iyi başlayanlardan, Ereğli'yi taşıyan isimlerden biri oldu şu ana dek. Çağla ne yazık ki Naz'dan formayı fazla alamadığı için, çok değerlendiremiyorum ama bence yetenekli bir isim. Yani her maç da Naz oynayacak diye bir kural yok, oynamazsa hemen batmaz takım herhalde. Daha çok süre almalı Çağla. Keza Kübra da. Çok umut bağlanan bir oyuncu ama bence o da yeterince oynamıyor. Orta hücumları etkili ama blokta çok yavaş kaldığını düşünüyorum, fiziki olarak hantal bir oyuncu. Bu özelliklerini düzeltmesi gerek mutlaka. Son olarak, Galatasaray Daikin'deki gençlere değineyim. Gamze de ne yazık ki, talihsiz bir şekilde sakatlandı. Şanssızlık bulutları dolanıyor kulübün üstünde! Şampiyonlar Ligi maçlarında, servisleri ve defansıyla çok yararlı olmuştu ama sakatlandığı için ligde bir türlü izleyemedik. Keza, Aslı da tam iyi işler yapıyor derken sakatlandı. Bu iki oyuncu çok mühim, umarım çabuk dönerler ve bolca oynarlar. Kulübün geleceği bu oyuncular. Ada da benim çok umutlu olduğum ve öne çıkan bir oyuncu ama ne yazık ki, o da sakat. Gerçi, o uzun süredir sakattı ve artık düzelmiştir diye düşünüyorum. Forma şansı bulması kolay değil malesef ama umarım biraz da olsa süre alır. Keşke kiralansaymış o da. Bihter sakat değil ama hiç süre almıyor neredeyse. Birkaç sayılık da olsa, süre alabilir her maç bence. Oynatılmaması hiç hoş değil! Arada servise giriyor bazen. Ve en son, Ezgi. Ezgi en çok şans bulan isim takımda ve gençler arasında da belki. Dobriana da sakatlanınca, bolca oynama şansı buldu. Başta çok dengesizdi, bir maç iyi oynarken bir maç berbat oynuyordu. Ama son iki maçtır o da belli bir çizgiyi bulmuş gibi. Hücumları ciddi anlamda düzelmiş ki bu sevindirici. Çünkü çok hatası vardı. Manşetleri de geçen seneye göre çok çok daha iyi ama daha iyi olmalı tabi, defansı gelişmeli. Blokta ve serviste çok etkili bir oyuncu. Özellikle son oynana Çanakkale maçında, çok iyi bir performans gösterdi. Umarım, bundan sonra hep böyle olur. Oynaması özgüvenini iyice yükseltmiş diye düşünüyorum ve çok önemli bir oyuncu takım için. Tabi ülkemiz için de.

Bu arada, maçlarla ilgili istatistiklere http://www.tvf.org.tr/ sitesinden ulaşabilirsiniz. Sayfanın orta kısmında, grafik şeklinde bir istatistikler kısmı mevcut. Lig için tabi ki.

İşte böyle sevgili okuyucular. :) Kısa tutmaya çalışayım dedim ama yine uzun bir yazı oldu. Eee, kolay değil. Kaç maçı özet geçtim. :) Maçlar tüm hızıyla sürüyor. Ligler araya girince ve CL'de grup maçları bitince, genel bir yazı daha yazarım muhtemelen.. Takımlarımıza sakatlıksız bir sezon diliyorum en önce. Umarım, uzun da olsa sıkılmadan okursunuz yazımı ve bilgilenirsiniz. Görüşmek üzereeee! Adioss! :))

0 yorum: