MUSMUTLU YILLAR! :)

18:27 orta boy popcorn 0 Comments


Ve yılın son yazısı! İyisiyle ama daha çok kötüsüyle, 2013'ü geride bıraktık. Çok zor bir yıl oldu benim için. Hem sağlık, hem derslerim, hem kişisel anlamda.. Sevemedim o yüzden. 13'ün uğursuzluğuna inanmaya başlasam mı diye düşünüyorum hatta. :) Koskoca yıl bitti. Her sene olduğu gibi, yine umut dolu giriyorum yeni yıla. Ama, bu yıl sanki daha çok umutluyum. Daha çok şey bekliyorum. Bilmiyorum neden ama daha farklı olacakmış gibi geliyor. Artık güzel olsun istiyorum her şey. Çift sayıları daha çok severim, hadi bakalım! :)


Bu yıl; okumak istediğim kitapları okumayı, hep ertelediğim filmleri izlemeyi, ortalamamı yükseltmeyi, sınıfı çok rahat geçmeyi, arkadaşlarımla daha sık görüşebilmeyi, tabi ki bloguma daha fazla zaman ayırmayı, üye sayımın artmasını, iç huzuruma kavuşmayı ve yeni insanlar tanımayı istiyorum. Liste bitmez bende. :) Tabi ki; en önemlisi sağlık! En ama en önce, sağlıklı bir yıl olsun! Hem kendim hem sevdiklerim için..


Size de musmutlu, çok güzel bir yıl dilerim! Elbette kötü şeyler de olmazsa olmaz ama yıl bittiğinde, güzelliklerin çirkinliklerden çoook daha fazla olduğunu görelim. :) Umarım, istekleriniz gerçekleşir. En başta sağlıklı olsun tabi! Beni takip eden-etmeyen herkese iyi yıllar dilerim! Yeni bir yıl, yeni umutlar, yeni hayaller, yeni istekler, belki bazılarınızın yaptığı yapılacaklar listesi, yeni mevsimler, yeni günler.. Her şey yepyeni olsun, biz de yenilenelim. :) Bol bol yeni yıl hediyeleri alırsınız umarım. :) Bu geceyi de umarım herkes çook eğlenceli geçirir! Hayatınızda kötü ne olursa olsun, geri sayım yaparken gülümsemeyi ve yeni yıla öyle girmeyi unuttmayın. Malum, nasıl girersen öyle geçermiş. :)






0 yorum:

EN'lerle 2013!

15:11 orta boy popcorn 0 Comments

OH BE! Gerçekten oh be diyorum şu yıl bittiği için.. Mutlaka iyi şeyler yaşayan da vardır ama çoğunluk için hiç güzel bir yıl olmadı 2013. Hele benim için ciddi anlamda kötü bir yıldı. İlk kez bir yeni yılı bu kadar heyecanla bekliyorum. Bir günde peri tozları uçuşup her şey mükemmel olamaz tabi ki ama en azından şu 2013'teki kara bulutları üstümden dağıtsın! Uzatmayayım. Bu yılın en olumlu yanı, uzun zamandır aklımda. olan blog olayını gerçeğe dönüştürmem oldu sanırım. :) Kendimce her şeyin içinde olduğu bir "En'ler Listesi" hazırladım. Buyrunuz:

Bu yıl izlediğim en iyi film: Tartışmasız Gravity! Birkaç ay önce izlediğim film aklıma geldiğinde hala "Vay be! Nasıldı!" diyorum. Hele de sinemada, 3d izlemek bambaşkaydı. Yılın son bir-iki ayı yine birçok film yurtdışında vizyona girdi ama ben henüz izlemediğim için saymıyorum.

Bu yıl en merakla beklediğim sinema olayı: Yine Oscar'dı tabi ki. Benden de başka cevap beklenemez. :) Ama onun dışında, Gravity'i büyük heyecanla beklemiştim. Ayrıca, The Wolf of a Wall Street'i de merakla bekledim ve hala da bekliyorum. :)

En sevdiğim fragman: Frozen'ın fragmanı nedense çok hoşuma gitmişti. Animasyon zaten severim ama Frozen'ınki daha da hoşuma gitti. Karlı temasıyla, tam da son zamanlara uygundu. Şarkısının da etkisi büyük tabi. Demi Lovato'nun seslendirdiği "Let İt Go" bence mükemmel bir parça olmuş. Yeni yılda izleyebileceğimiz, "Noah", "Maleficent" ve "August:Osage Country"nin fragmanları oldukça ilgimi çekti.

En mutlu olduğum an: Kesinlikle bütünlemelerimi verdiğimi öğrendiğim andı. Ciddi olarak havalara uçtum, dünyam aydınlandı falan. :) Büsbüyük bir kamyon kalktı üstümden!

En heyecanlandığım haber: Harry Potter'ın tekrar sinemaya dönüş haberi olabilir. Esas konu ve karakterlerimiz olmasa da, o büyülü dünyaya tekrar dönmek muhteşem olacak. Nasıl özlediğimi anlatamam. Başta inanamamıştım okuduğumda, çok ama çok sevindim. :)

En üzüldüğüm olay: Sanırım İstanbul'daki Madonna konserine gidememem oldu. Madonna hayranı biri olarak, sınavlarıma denk gelmişti ve annemler de olmaz demişti. Gerçekten kaç gün bunalımda dolaştım. Çok üzüldüm. Umarım ki, Madonna daha uzun yıllar yaşasın ve ben de en kısa zamanda bir konserine gideyim. :)

En iyi dizi: Bence durgun geçen bir ikinci sezondan sonra bomba gibi dönen Once Upon A Time. Hele son birkaç bölüm muhteşemdi. Son bölümün etkisinden hala çıkamadım ve Mart'a kadar nasıl bekleyeceğimi düşünüyorum kara kara. İzlemeyenlere, şiddetle tavsiye ederim. :) Yerli yapımları fazla takip etmiyorum artık. Ama keyifle, hiç kaçırmadan izlediğim biricik dizi olan "Merhamet"i de yılın en iyi yerli dizisi seçiyorum. :)

En iyi albüm: Tabii kiiiiiiiiiiiiiiii Justin Timberlake: The 20/20 Experience 2. Zaten JT, 2013'e damga vurdu desem kimse karşı çıkmaz herhalde. Her şarkının ayrı güzellikte olduğu, muhteşem iki albüm hediye etti bize. Uzun arasından sonra, çok özlemişiz. Yeni yılda da devamını diliyorum ve konserine gidemediğim için derin kederde olduğumu belirtiyorum. :)

En kararsız olduğum konu: Blog tasarım işleri olmuş olabilir. Çok uğraştım onlarla, açtığımdan beri birçok şey denedim. En son halinden gayet memnunum ama. Sonunda, içime büyük ölçüde sindi. Fazla bilgim olmadığı için, çok karıştırmadan blogspot'un kendi temalarını kullanmak en iyisi oldu.

Yılın en iyi yerli albümü: Şu an hepsi aklımda değil tek tek. Ama Göksel'in son albümü diyebilirim. Her şarkısı ayrı güzeldi, çok kaliteli bir albüm olmuş. Göksel'i zaten severim ama son albümüyle iki kat sevdim. O şarkı sözleri, melodiler Göksel'in sesiyle birleşince çok güzel bir albüm çıkmış ortaya.

En sevdiğim içecek: KAHVE KAHVE KAHVE! Hiçbir yıl bu değişmeyecek. :) Kahvenin her türlüsüne aşığım. Kahve haricinde; soğuk kış günlerinde, dizi ya da film izlerken sıcak çikolata içmek de en büyük keyiflerimden biri. :)

En mutlu olduğum alışverişim: Sonunda, ne zamandır istediğim deri ceketi almak oldu. Bir türlü fırsat olmamıştı ama birkaç ay önce, çok hoşuma giden siyah bir deri ceketim oldu. :) Ayrıca, parfümümü de yeniledim ve "Dior: Pure Poison"ı denemeye başladım. Baya kalıcı olduğunu ve kokusunun da durdukça güzelleştiğini söyleyeyim. :)

En keşke olmasaydı dediğim olay: Tabi ki kendimle alakalı şeyler başta. Bütünlemeler ve alçım, hayatımın en kötü günlerini yaşattı bana bu yıl. Ama kendimi düşünmediğimde, sanat camiasından gerçekten çok değerli isimleri kaybettik. Çok üzüldüm. Aynı zamanda, Glee'nin yıldız ismi "Cory Monteith"in de ani ölümü, gerçekten üzdü. Beklenmedik ölüm, en kötüsü gerçekten.

Yıla damga vuran olay: Ülkemizde yaşananları düşündüğümüzde, gezi olayları diyorum. Tarihi bir iz bıraktı bence ülkemizde ve uzun yıllar hatırlanacak. Ayrıca, Acun Ilıcalı'nın TV8'i alması da yılın son aylarına damga vurdu. Çok konuşuldu. Yeni yılda, kanalda olacak değişimleri ben de merakla bekliyorum şahsen.

En Olay Yaratan Ünlü: Sizce? Tabi ki: Miley Cyrus! Hareketleriyle, klipleriyle, şarkılarıyla yılın ismi olmayı başardı. Ne yapsa konuşuldu. Neydi, ne oldu valla. :) Jennifer Lawrence'ı da ikinci seçiyorum. O da, filmleri ve aldığı ödüllerle adından çok söz ettirdi. Açıkçası, ben birçok kişi gibi bayılmıyorum kendisinde. Hatta nedense pek sevemedim de. Ama, oyunculukta gerçekten başarılı olduğu bir gerçek. :)

Beni en çok üzen ayrılıklar: İşte bu konuda liste uzun! Çok üzüldüm, inanamadım birçoğuna. "Of! Neden ayrıldınız ki siz?" dediklerim çok oldu. Keşke barışsalar hatta! Başta tabi ki, Miranda Kerr&Orlando Bloom. Siz benim rüya çiftimdiniz yahu. :( Ne oldu?! Çok üzüldüm gerçekten. İkinci de Michael Douglas&Catherine Zeta Jones oldu. İlki kadar üzdü beni. En hayran olduğum çiftlerimden biriydi, yıllardır birbirlerine olan aşklarına özenirdim. Nasıl oldu ya? Umarım barışırlar yeni yılda! Yerli çift seçmem gerekirse; Engin Altan Düzyatan&Özge Özprinçci çiftine çok üzüldüm. Onlar da çok sempatik bulduğum, yakıştırdığım ve uzun zamandır birlikte olan bir çiftti. Evlenirler diyordum. Ani gelen ayrılıkları, üzdü. Nedeni bilinmiyor..

En şaşırtan olay: Mısır'a kar yağması! Bilmemkaç sene sonra bu da oldu yani! 2013'te ne çok "en" varmış. Mısır'a kar da yağdıysa, her şey olur gibi. :)

Yılın şarkısı: Aslında bir tane şarkı seçmek imkansız. Yıla damga vuran çok şarkı oldu. Ama "Blurred Lines" yılın şarkısı olabilir sanırım. Milyonlar izledi, her yerde çalındı. Diğer aklıma gelenler de; Get Lucky, Wake Me Up, Roar, Wrecking Ball ve Scream&Shout. 

En güzel aile: Tabi ki kraliyet ailesi! :) Çok sevdiğim çiftimizin bir de çocukları oldu bu sene. Pek tatlı, pek şirin. :) Mutluluklar dileriz yeni yılda da. 

Yılın çifti: Kanye West&Kim Kardashian tartışmasız! Her yaptıkları olay! Çocukları da oldu ve tam bir aile görüntüsündeler. :) 

Sosyal Medya'yı sallayan, finali en çok konuşulan dizi: Breaking Bed! Günlerce konuşuldu. Çok eleştirildi. Ben de izlemeyen tek kişiyim sanırım diziyi. :) Ah; tabi ki, Dexter'ı da atlamamak lazım. Uzun süren dizinin bitişi, büyük ses getirdi. Sevenlerini çok üzdü tabi.

En teknolojik olay: İOS 7'nin çıkması diyebiliriz. Sevmeyeni de çok ama ben gayet sevdim. Çok kullanışlı ve güzel olmuş. :) Ayrıca, Samsung'un Apple'a yetişmesi de bence önemli bir olay. Herkes Galaxy Note'ları konuştu bu sene. Alan çok oldu. Kesinlikle güzel telefonlar, yapabilecekleri çok fazla. Ama benim için fazla büyük ve karışık sanki.

Bu yıl en sevindiğim şey: Kitap okuma alışkanlığımı geri kazanmam oldu. Çok çok mutluyum. Kitap kurdu olan ben, birkaç yıl ara vermiştim kitaplara. Çok az okuyabiliyordum. Üniversite sınavı, sonra üniversiteye alışma vs.. derken okuyamadım. Ama son dört-beş aydır, tekrar eski keyifle okuduğum zamanlara döndüm. Evdeki kitapları bitirmeye çalışıyorum ki hazırladığım uzunca listedeki kitaplara sıra gelsin.

Kitaplar demişken;

Bu yıl okuduğum en güzel kitaplar: Kesinlikle Judith McNaught kitapları! Bu kadar yıldır ben ne yapıyormuşum diye düşünmeme sebep oldular. Allahım, bildiğiniz kafayı sıyırdım yani. Etkilerindeyim hala. Sınavlarım biter bitmez, yorumlayacağım. :) Gözlerim hep açık olsun da okuyayım istiyordum.

En aklımda olan ama okumadığım, sonunda okuduğum kitaplar: Fifty Shades of Grey serisi. Popülerliği o kadar aşmıştı ki, artık insan neymiş bunlar diyor. Başta hiç mi hiç ilgimi çekmediklerini söylemeliyim. Yani almak aklımdan bile geçmedi. Ben farklı düşünüyordum kitaplar hakkında. Ama neymiş, "Atom bile parçalanırmış ama önyargı parçalanmazmış." :) Önyargısız, şunlara bir bakayım dedim ve gayet sevdim. Hem de çok sevdim, heyecanla okudum. Evet, alışık olmadığım bir türdü ve bazı yerleri okurken biraz tuhaf oldum. Ama yine de erotik bir kitaptan çok, bir insanın evrim geçirmesini ve aşkın yaptırdıklarını gördüm ben. Gerçekten, çok güzel bir aşk olduğunu düşünüyorum kitapta

En merak ettiğim kitap: Percy Jackson serisi. Kuzenim bayıla bayıla anlatıyordu zaten ama internette de ortalığı yıktığı malum. Artık okumayan bir ben kaldım sanırım. Yaza ancak okuyabilirim gibi ama çok merak ediyorum. Bir de, ben Yunan Mitolojisi'ne bayılırım! Bu nedenle, çok seveceğime eminim gibi. :)

Şimdilik aklıma gelenler bunlar.. Gün bitmeden, yeni şeyler aklıma gelirse ekleyeceğim. :) Çok dolu bir yıl oldu gerçekten 2013. Sizlerin "en"leri neler? Yorumlarınızı bekliyorum. Gün içinde bir yazım daha olacak. Malum, yeni yıl yazımı yazmadım daha. :) Çok güzel resimlerle birlikte gelecek hem de. Takipte kalın. :)

NOT: Bu arada, "Yardım!" yazıma hiç cevap gelmedi. Gerçekten üzüldüm. Lütfen, fikirlerinizi yazın. Böylece, yeni yılda sizlerin de keyifle gireceği çok daha güzel bir yer olsun burası. :) Tabi, tasarımı hallettim. O yüzden, içerikle ilgili fikirler bekliyorum daha çok.

0 yorum:

Yılın son albümleri!

16:39 orta boy popcorn 2 Comments

Albüm tanıtım yazılarıma devam ediyorum. :) Aslında bu ara çok yoğunum, sınavlar gerçekten insanı bitiriyor. İnsan çalışamasa bile psikolojik olarak bilgisayara falan oturamıyor, içi rahat etmiyor. Yani bende hep böyle. Yılın bitmesine çok kısa bir süre kala, son dönemde çıkan ve benim paylaşmadığım bir-iki albümü daha tanıtmak istedim. Bu kez biraz kısa olacak yazı. Çünkü, hem zamanım yok hem de birçoğunu yazdım çıkan albümlerin. Tabi sadece kendi zevkime uygun, benim de dinlediğim albümleri yazdığımı biliyorsunuz artık. Fazla uzatmadan, albümlere geçiyorum:

1) Britney Spears-Britney Jean: 

Britney is back! Özellikle ortaokul yıllarımın baştacı Britney Spears, uzun aradan sonra yeni bir albümle aramıza döndü! Uzun zamandır severek takip ettiğim ve gerçekten pop alanında yeni bir kapı açtığını düşündüğüm bir isim Britney. Çok şey atlatmasına rağmen yılmayıp, aynı heyecanla işine geri dönmesini de çok takdir etmiştim. Açıkçası, son albümü yeterli bulmayan oldukça büyük bir çoğunluk var. Genel yargı, kendi seviyesinin çok altında kaldığı. Ben buna biraz katılmakla birlikte, tamamen de böyle düşünmüyorum. Nedense bu kez neredeyse hiç promosyon yapmadı albüm için. Britney'in en çok eleştirdiğim yanı bu! Millet çok iyi olmasa da albümleri için katılmadık program bırakmaz, bolca klip çeker vs.. Ama Britney son dönemde pek suskun bu açıdan. Belki bir bıkmışlık vardır, bilemiyorum ama umarım eski haline geri döner. Biz onu o muhteşem danslarıyla, bitmeyen enerjisiyle sevdik. :) Her neyse. Albüme gelirsem, bence ortalama bir albüm olmuş. Kesinlikle kötü değil, hiç beğenmediğim ve asla dinlemem dediğim tek bir şarkı yok. Ancak Britney'in önceki albümleri düşünüldüğünde, sönük kalmış. Özellikle hareketli parçalar beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Biraz fazla "autotune" kullanılmış gibi geldi bana, sankiiiii. Yine de kötü değiller. Ama ben bu kez yavaş parçaları çok daha fazla sevdim. Özellikle Don't Cry'a ben bayıldım! Tam orta ritimde, çok güzel bir şarkı olmuş. Favorilerim: Don't Cry, Brightest Morning Star, Perfume ve Alien.

2) Lea Michele-Cannonball: 

Glee'nin yıldızı Lea Michele'in de uzun süredir albüm hazırlığında olduğu biliniyordu. Glee'nin sıkı takipçisi olmasam da, arada zevkle izliyorum ve Lea'nin gerçekten çok iyi bir sesi olduğunu düşünüyordum. Albümü duyunca çok sevindim o yüzden. :) Yeni yılda çıkacak "Louder" isimli albümden, ilk çıkış parçası olarak "Cannonball" yayınlandı. Açıkçası ben parçaya bayılmadım, daha farklı bir çıkış şarkısı seçebilirmiş. Ama yine de sıkılmadan dinlediğim, güzel bir şarkı olmuş. Henüz ilk albümü olduğu düşünülürse, fazla bir şey denmiyor zaten. Kendi zevkine göre müzik yaptığı da ortada. Kısacası, güzel bir şarkı ama daha iyisi olabilirmiş. Yine de yeni yılda çıkacak albümü merakla bekliyorum. :)

3) Beyonce-Beyonce: 

2013 bitmeden Beyonce yılın bombasını patlattı ve hiçbir tanıtım vs.. yapmadan, kimsenin durumdan haberi yokken kendi adını verdiği yeni albümünü yayınladı. Müzik piyasasında bomba etkisi yarattı tabi durum. Herkes o günden beri albümü konuşuyor. Bu kadar olay yaratmasının tek sebebi, beklenmezken çıkması değil. Aynı zamanda tüm şarkıların klibinin olması! Albümdeki her parçaya üşenmeyip, tek tek klip çekmiş Beyonce! Özellikle yeni anne olduğunu ve turnede olduğunu da düşünürsek, ayakta alkışlıyoruz bu çalışma aşkını gerçekten. Müzik dünyasının en tepesindeki kadınlardan biri olduğunu tekrar hatırlatmış. Henüz tüm klipleri izlemedim ama hepsi de farklı konseptte, ciddi özenilmiş işler. Açıkçası ben albümü fazla beğenmedim. Biraz tarz değişikliğine gitmiş Beyonce ve bu benim pek hoşuma gitmedi. Tabi zevk meselesi. Ayrıca, zamanla da severim belki. Eski albümlerinin tadını alamasam da beğendiğim parçalar yok değil. Her şeyden önce bu kadar büyük bir emeğe söz söylenmez, sadece takdir edilir! Favorilerim: Pretty Hurts, XO ve Drunk In Love. Özellikle Drunk In Love'un klibi çok güzel olmuş. :) Albümde bir de kızı Blue Ivy için bir şarkı var ve gerçekten çok güzel, içinizi ısıtan da bir klibi var. :)

Böylece son dönemde çıkan ve yazmadığım üç albümü daha yazmış oldum. Artık 2013'ün başlarında ya da ortalarında çıkanları yazamıyorum. Bu yazı, senenin son albüm yazısı olsun. :) Umarım son yazısı olmaz ama. Dersler o kadar sıkıştırıyor ki, bloga bakamıyorum doğru düzgün. Kısa şeyler de olmayınca yazdıklarım, bu ayı verimsiz geçirdiğim söylenebilir. Ama tatil için çok güzel planlarım var. :) Her şeyden önce, bol ama bolca kitap okuyacağım ve tabi ki yazacağım! Çok uzun bir liste de yaptım kendime. Kitap fuarını bekliyorum bunun için. O zamana kadar da, evdeki okunmamış kitapları bitirmeyi planlıyorum. Bu arada, albüm yazısı yazarken aklıma geldi. Pretty Little Liars'ın yıldızı ve benim de çok sevdiğim bir isim olan Lucy Hale de albüm çıkaran oyuncular kervanına katılıyor! Onun da ilk single'ı "You Sound Good To Me" Ocak'ta çıkacakmış. Lucy'nin de çok güzel ve farklı bir sesi var ve söylediğine göre, country müziğe yönelmiş. Sabırsızlıkla bekliyorum albümü. Parçayı internette bulabilirsiniz, çok güzel bence. Cannonball'dan kat kat fazla beğendim. Ama resmi olarak satın almak için, biraz daha beklememiz gerek.

Herkes için yılın son haftası güzel geçiyordur umarım. Sınavları olanlara da başarılar dilerim. Geçtiğimiz haftanın buz ötesi soğuklarını atlatınca hayat daha güzel oldu. :) Sene bitmeden iki-üç yazı daha çıkarabilir miyim bilmiyorum ama 2013'ü benim için kısaca özetleyen, kendimce çıkardığım "2013'ün enleri"nin de içinde olacağı bir yazı yazacağım kesin! Beklemede kalın!! :)

Son olarak, son günlerde üye sayımda az da olsa bir artış var. Çok ama çok teşekkür ederim herkese! Gerçekten insanın boşuna yazmadığını bilmesi ve okunduğunu bilmesi çok güzel bir duygu. Yeni olduğum düşünülürse, zamanla çoğalırız umarım. :) Yeni yılda çok daha güzel, dolu yazılarla buradayım!

2 yorum:

86. Akademi Ödülleri'nden ilk tanıtım fragmanı & Critics Choice Adayları ’13

13:00 orta boy popcorn 0 Comments

Herkese güzel hafta sonları! Benim gibi çalışarak geçireceklere de kolay gelsin! :) Sınavlarım sebebiyle sık yazamayacağımı söylemiştim ama "hiç" yazamayacağımı tahmin etmemiştim. Yoğunluktan, bilgisayar başına oturup yazı yazmaya hiç zamanım olmadı. Yazılarım da genelde kısa sürede bitmediği için, yine bir ara vermiş oldum ve sınavlarım bitene kadar da böyle sürecek gibi. Şimdiden bilgilendirmemi yapıyorum ve yazı bekleyenlere özürlerimi iletiyorum. :)

Sinema dünyasında yoğun bir Aralık geçiriyoruz. Neredeyse her gün, yeni bir ödülün adayları açıklanıyor veya bağımsız ödüller dağıtılıyor. Hepsini burada paylaşmam mümkün değil tabi, hele de ödül/adaylık yazılarının uzunluğunu düşünürseniz. Ancak, sinema ağırlıklı yazan bir blogger olarak en önemlilerini paylaşmaya çalışıyorum sizlerle. :) Bu önemli ödüllerden biri de Critics Choice Awards. Oscar yolunda fikirlerimizin belirginleşmesini sağlayacak, prestijli bir tören. Bu yıl 19.kez sahiplerini bulacak ödüller. Adayları hafta başı açıklandı ama ben ancak paylaşabiliyorum. Bu kez, burada tek tek adayları yazamayacağım ne yazık ki. Çünkü, o kadar uzun bir yazıya zamanım da halim de yok bu ara. O nedenle; bu seferlik size sadece adayların linkini veriyorum. 

Buyrunuz: http://www.sinematopya.com/2013/12/19-critics-choice-odulleri-adaylari.html Bu arada linkini verdiğim siteyi ilgiyle takip ettiğimi ve önerdiğimi de belirteyim. :)

Adaylara baktığımızda, bu seneki tablo pek değişmemiş ve değişmeyecek gibi. American Hustle ve 12 Years a Slave 13 adaylıkla başı çekerken, Gravity'nin de 10 adaylığı var. Her ve Nebraska da 6 adaylık alarak, son dönemde yaptıkları çıkışı sürdürmüşler. Özellikle Her'in son dönemdeki adaylıklarından sonra, Oscar'da da yer bulabileceğini düşünüyorum ciddi ciddi. Ödüller Ocak ayında dağıtılacak ve bizler de kazananları göreceğiz. :) Bu arada, Ocak ayı da çooook yoğun geçecek! Birçok önemli ödül törenimiz var ve tabi ki en önemlisi, Altın Küre Ödülleri sahiplerini bulacak! :) Ben de tatile girdikten sonra, daha ayrıntılı ve Oscar tahminleri de yapacağım yazılarımla burada olacağım.

Yazımın diğer konusuna geçersem; bu yıl Mart başı düzenlenecek Akademi Ödülleri'nin ilk tanıtım fragmanı yayınlandı! Heyecanlıyız, bekliyoruz. :) Bu yıl törenin sunuculuğunu, Ellen DeGeneres yapacak ve umarım, son yıllardaki durağan/sıkıcı törenlerden uzak bir tören izleriz. Ve bir filmin geceyi süpürdüğü törenlere de karşıyım! :) Güzel bir tanıtım olmuş. Sizin de düşüncelerinizi bekliyorum. İşte tanıtım fragmanı:


Birçok okulda sınav dönemi olduğu için, çoğunuz yoğunsunuz muhtemelen. Hepimize kolay gelsin, çalışmamak için zamanımı her türlü boş işle dolduruyorum şahsen. :) Ne olacak bakalım sonumuz.. Hafta sonunu en güzel şekilde geçirmenizi dilerim. :) Bir sonraki yazıyı ne zaman yazarım bilinmez ama o zaman görüşmek üzere! :)

0 yorum:

Ayın Klasiği / Charlotte Bronte-Jane Eyre

15:04 orta boy popcorn 6 Comments


Merhaba! Bu ay çok yoğun olacağım sınavlar nedeniyle. O yüzden; hazır Pazar günü evdeyken, şu "Ayın Klasiği" yazısını aradan çıkarayım diye düşündüm. Bu ay, en sevdiğim klasiklerden biri olan ve aynı zamanda en popüler klasiklerin de başında gelen "Jane Eyre" ı seçtim. Araştırırken fark ettim, çok farklı sayfa sayıları ve kapaklarla birçok baskı mevcut piyasada. Ancak ben, klasikleri çok kısacık halleriyle okumayın derim. Ciltlileri okumaktan sıkılıyor olabilirsiniz ama en azından biraz kalın olsun ki her şey daha iyi anlaşılsın.

Kitabın yazarı İngiliz yazar Charlotte Bronte. Neredeyse herkesin bildiği "Uğultulu Tepeler"in yazarı Emily Bronte'nin kardeşi. Ben yazardan çok kitabı tanıtacağım için girmeyeceğim ama yazarın geçmişini de okumanızı öneririm. Gerçekten üzücü bir hikayesi var. Yazarın en ünlü eseri, Jane Eyre. Konusu, aslında gayet basit. Jane adlı bir kadının başından geçen olaylar. Kimi zaman şaşırtan, kimi zaman üzen bir hikayesi var Jane'in. On yaşında öksüz kalan Jane, onu hiç sevmeyen yengesinin yanında kalıyor. Ama, daha sonra yatılı okula gitmesiyle hayatı değişiyor. İyi bir eğitim alarak, öğretmen oluyor ve Rochester Malikanesi'nde mürebbiye olarak iş buluyor. Çok bilgili, kibar ama biraz silik bir yapısı var. Hepinizin tahmin edeceği üzere, burada Edward Rochester'a aşık oluyor ve ondan sonrası tam bir karmaşa. Yani şahsen, klasik diye çok söz söylemeyeyim diyorum ama aşkın da fazlası zarar diyesi geliyor insanın okurken. Jane'inki aşktan öte bir bağlılık, kendini adama durumu vs.. O evde kaldığı süre boyunca başına acı-tatlı birçok olay geliyor, ev sahipleri hakkında çok şey öğreniyor. Sonrasını ise, okuyun ve öğrenin diyorum. :)

Her ne kadar Jane silik bir kadın görüntüsü çizse de, aslında o dönemin kadınları için ışık tutan bir örnek. Acı dolu geçmişine rağmen yılmaması, eğitimiyle kendi ayakları üzerinde durması ve sonrasında güçlü-duygularını bilen bir kadına dönüşmesi nedeniyle. Tam bir kadın hikayesi yani anlatılan.  Çıktığı dönem, oldukça yenilikçi bir eser olarak yorumlanmış. Hala da, birçok okulda okutuluyor ve birçok kişi Jane'i örnek alıyor. Tabi ben şahsen; eğitimi, yılmaması ve şefkati dışında fazla örnek alınacak bir şeyini göremiyorum ama neyse. :) Kısacası, yazar bu eseriyle döneme damgasını vurmuş ve adından hala da söz ettirmekte..

Yazarın aslında dili gayet akıcı. Ama benim okuduğum basım oldukça kalındı ve açıkçası, bazı yerlerinde ciddi sıkılmıştım. Kitabın bir bölümünde olaylar çok durağanlaşıyor, olaysız ve daha çok karakter analizlerine yönelik sayfalar okuyorsunuz. Bu da beni oldukça sıkmıştı. Ama neyse ki, sonra düzeliyor. Ara ara sıkıldığım kısımları saymazsak, beğenerek okuduğum bir kitaptı. Zaman zaman Jane'e çok kızdım, yaptıkları ve kendini "adayışı" gerçekten fazla geldi bana. Ama kesinlikle okunmaya değer. Kendine has bir karakter yaratmış yazar. Siz de okuduktan ve Jane'in duygularını gördükten sonra, farklı bir penceren bakıyorsunuz olanlara. Kitap bittiğine, "Ne kadınmış! Hiçbir şeyden yılmadı, nasıl fedakar biriymiş!" dedim. Romanın erkek kahramanı Edward Rochester hakkında ise, ne desem bilemiyorum. Çok ortada bir karakter. Fazla sevdiğim söylenemez ama o da kendine has, oldukça özgün bir karakter olmuş. Kitapta fazla yan karakter yok ama yine de hikaye sizi boğmuyor. Üslup da ağdalı olmadığı için, rahat okuyabilirsiniz.

Sonuç olarak, benim yer yer sıkıldığım ama yine de beğeniyle okuduğum bir kitap oldu. En sevdiğim klasiklerden biri. Çok farklı bir kadın portresi çizilmiş. Ayrıca; benim gibi o dönemin İngilteresi ile ilgili şeyleri okumaya bayılıyorsanız, daha da seversiniz. Herkes bir kere de olsa okumalı diyorum ve tavsiye ediyorum. :) Klasiklerin çoğu gibi ağır, anlaşılması zor ve bol betimlemeli bir kitap değil. Betimlemeler yine az değil tabi ki ama abartıya kaçmamış yazar. Özellikle kitabın en sonunda, duygulandığımı itiraf etmeliyim. Baştan beri Jane'in öyküsüne tanıklık ettiğiniz için, sonunda geldiği nokta sizi ister istemez duygulandırıyor.

Siz de okuduysanız, nasıl buldunuz? Veya başka çok sevdiğiniz klasikler varsa, yorum bırakın lütfen. Böylece, bu ayki "Ayın Klasiği" yazımı da kazasız bir şekilde tamamladım. :) Umarım, keyifle okursunuz. Herkese şimdiden çok güzel bir hafta dilerim! :)


6 yorum:

Pazar Dinlemesi

14:17 orta boy popcorn 2 Comments

Hepinize iyi Pazarlar! Çok güzel geçsin umarım gününüz! :) Ben çooook yoğun bir haftaya başlayacağım. Sınavlarıma bir hafta kaldı ve ben -her zamanki gibi- daha başlayamadım çalışmaya. Bu nedenle, bu hafta kendimi okula gitmediğim zamanlar eve kapatıp ineklemeyi planlıyorum. :) Başarabilirsem tabi. :) 

Uzatmadan hemen bu Pazar seçtiğim şarkıyı paylaşıyorum. Daha yeni keşfettim radyoda dinlerken ama çok hoşuma gitti. Zaten çok sevdiğim bir şarkı orjinali de, bu şekliyle de çok iyi olmuş bence. Dinlemekten bıkmıyor insan şarkıyı. :) Umarım, siz de keyif alırsınız! 


2 yorum:

ALTIN KÜRE ADAYLARI 2013

18:10 orta boy popcorn 0 Comments


Bu yıl yukarıda gördüğünüz "Altın Küre" için yarışacak adaylar, dün öğle saatlerinde açıklandı. Özellikle sinemaseverlerin merakla beklediği bir listeydi. Malum, Oscar öncesi en önemli prova. O yüzden heyecanlıyız, mutluyuz! :) Diziler de işin içine girince ,biraz karışıklık oluyor ama yapacak bir şey yok. Birkaç şaşırtmanın dışında, beklenen bir liste olmuş. Dün ellerim yazmaktan koptuğu için, bugüne bıraktım yazısını. Yorumdan önce, adayları paylaşıyorum.

FİLM

En İyi Film (Drama):
12 Years a Slave
Captain Phillips
Gravity
Philomena
Rush

En İyi Film (Komedi):
American Hustle
Her
Inside Llewyn Davis
Nebraska
The Wolf of Wall Street

En İyi Yönetmen:
Alfonso Cuaron / Gravity
Paul Greengrass / Captain Phillips
Alexander Payne / Nebraska
Steve McQueen / 12 Years a Slave
David O.Russell / American Hustle

En İyi Erkek Oyuncu (Drama):
Chiwetel Ejiofor / 12 Years a Slave
Idris Elba / Mandela: Long Walk To Freedom
Tom Hanks / Captain Phillips
Robert Redford / All Is Lost
Matthew McConaughey / Dallas Buyers Club

En İyi Kadın Oyuncu (Drama):
Cate Blanchett / Blue Jasmine
Sandra Bullock / Gravity
Judi Dench / Philomena
Emma Thompson / Saving Mr.Banks
Kate Winslet / Labor Day

En İyi Erkek Oyuncu (Komedi-Müzikal):
Christian Bale / American Hustle
Bruce Dern / Nebraska
Leonardo DiCaprio / The Wolf of Wall  Street
Oscar Isaac / Inside Llewyn Davis
Joaquin Phoenix / Her

En İyi Kadın Oyuncu (Komedi-Müzikal):
Amy Adams / American Hustle
Meryl Streep / August: Osage Country
Julie Delpy / Before Midnight
Greta Gerwig / Frances Ha
Julia Louis-Dreyfus / Enough Said

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu:
Barkhad Abdi / Captain Phillips
Daniel Brühl / Rush
Bradley Cooper / American Hustle
Michael Fassbender / 12 Years a Slave
Jared Leto / Dallas Buyers Club

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:
Sally Hawkins / Blue Jasmine
Jennifer Lawrence / American Hustle
Lupita Nyong'o / 12 Years a Slave
Julia Roberts / August: Osage Country
June Squibb / Nebraska

En İyi Senaryo:
12 Years a Slave / John Ridley
American Hustle / David O. Russell-Eric Singer
Her / Spike Jonze
Philomena / Steve Coogan-John Pope
Nebraska / Bob Nelson

En İyi Müzik:
12 Years a Slave / Hans Zimmer
All Is Lost / Alexander Ebert
The Book Thief / John Williams
Gravity / Steven Price
Mandela: Long Walk To Freedom / Alex Heffes

En İyi Özgün Şarkı:
Atlas / The Hunger Games: Catching Fire
Let It Go / Frozen
Ordinary Love / Mandela: Long Walk To Freedom
Please, Mr. Kennedy / Inside Llewyn Davis
Sweeter Than Fiction / One Chance

Yabancı Dilde En İyi Film:
Blue Is The Warmest Color (Fransa)
The Great Beauty (İtalya)
The Hunt (Danimarka)
The Past (İran)
The Wind Rises (Japonya)

En İyi Animasyon:
The Croods
Despicable Me 2
Frozen

Film kategorisindeki adayları bitirdiğime göre, tv kategorisine geçmeden birkaç yorum yapayım. Fazla ilginç bir seçim yok. American Hustle ve 12 Years a Slave, yedişer adaylıkla en fazla adaylığı olan yapımlar. 12 Years a Slave'e merakım iyice artıyor ancak umarım, tüm dalları süpürdüğünü görmeyiz. Oldukça sıkıcı oluyor öyle olduğunda. En iyi kadın dalında, Sandra Bullock için biraz üzülüyorum. Çünkü, Gravity'de gerçekten kariyerinin en iyi performansını vermiş ama karşısında Cate Blanchett varken pek şansı yok. Yine de belli olmaz diyelim. Amy Adams'ın adaylığına çok sevindim. :) Ama onun da Meryl karşısında şansı düşük. En iyi özgün şarkıda, ben Frozen'a bayıldım! Çok güzel bir şarkı olmuş, umarım ödülü alır. Ancak, Hans Zimmer'ın da bu kez neler yarattığını merak ediyorum. Oprah Winfrey'in adaylık alamaması oldukça şaşırtıcı, ödül olmasa bile adaylığına kesin gözüyle bakılıyordu. En iyi filmde Rush'a ise çok sevindim. Beklenmeyen bir sürpriz oldu ama çok güzel oldu. :) Son olarak, en iyi yabancı film dalının oldukça zorlu olduğunu düşünüyorum. Tamam, Blue Is The Warmest Color bir adım önde gözüküyor ama diğer adaylar da hiç yabana atılmayacak filmler. Özellikle The Hunt, oldukça ses getiren bir yapım. Bekleyelim, görelim artık. Bu kategorideki yorumlarım kısaca böyle. Tören yaklaştıkça ve ben filmleri izledikçe, tahmin yazıları yazarım. :)

TV

En İyi Dizi (Drama):
Breaking Bad
Downton Abbey
The Good Wife
Masters of Sex
House of Cards

En İyi Dizi (Komedi):
Girls
The Big Bang Theory
Modern Family
Brooklyn Nine-Nine
Parks and Recreation

En İyi Mini Dizi-TV Filmi:
American Horror Story: Coven
Behind the Candelabra
Dancing on the Edge
Top of the Lake
The White Queen

En İyi Erkek Oyuncu (Drama):
Bryan Cranston / Breaking Bad
Liev Schreiber / Ray Donovan 
Michael Sheen / Masters of Sex
Kevin Spacey / House of Cards
James Spader / The Blacklist

En İyi Kadın Oyuncu (Drama):
Julianna Margulies / The Good Wife
Tatiana Maslany / Orphan Black
Taylor Schilling / Orange Is The New Black
Kerry Washington / The Scandal
Robin Wright / House of Cards

En İyi Erkek Oyuncu (Komedi):
Jason Bateman / Arrested Development
Don Cheadle / House of Lies
Michael J. Fox / The Michael J. Fox Show
Jim Parsons / The Big Bang Theory
Andy Samberg / Brooklyn Nine-Nine

En İyi Kadın Oyuncu (Komedi):
Zoey Deschanel / New Girl
Lena Dunham / Girls
Edie Falco / Nurse Jackie
Julia Louis-Dreyfus / Veep
Amy Poehler / Parks and Recreation

En İyi Erkek Oyuncu (Mini Dizi-TV Filmi):
Matt Damon / Behind The Candelabra
Michael Douglas / Behind The Candelabra
Chiwetel Ejiofor / Dancing on the Edge
Idris Elba / Luther
Al Pacino / Phil Spector

En İyi Kadın Oyuncu (Mini Dizi-TV Filmi):
Helena Bonham Carter / Burton and Taylor
Rebecca Ferguson / The White Queen
Jessica Lange / American Horror Story: Coven
Helen Mirren / Phil Spector
Elisabeth Moss / Top of the Lake

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu:
Josh Charles / The Good Wife
Rob Lowe / Behind the Candelabra
Aaron Paul / Breaking Bad
Corey Stoll / House of Cards
Jon Voight / Ray Donovan

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:
Jaqueline Bisset / Dancing on the Edge
Janet McTeer / The White Queen
Hayden Panettiere / Nashville
Monica Potter / Parenthood
Sofia Vergara / Modern Family

TV kategorisi hakkında fazla yorum yapamayacağım. Çünkü, çoğu izlemediğim diziler. Ama adaylara baktığımızda ilk göze çarpan şey, Homeland'ın adaylık alamaması. Neredeyse şok etkisi yaratan bir karar diyebiliriz. Claire Danes'ın da boş geçmesi keza öyle. Kendi adıma, The Good Wife'ın ve Julianna'nın adaylıklarına çok sevindim. :) En iyi erkek oyuncu dalında da, James Spader'ı görmek güzel. Drama dalında, Game of Thrones'u aradı gözlerim. Boş geçmiş bu yılı. Mini dizi dalındaki en iyi erkek oyuncu kısmı, en karışık kısım gibi duruyor. Hepsi birbirinden güçlü rakipler. İzlemediğim için net bir şey söyleyemem ama sonucu merakla bekliyorum. Komedi dalında Modern Family'nin ödülü alacağını düşünüyorum ama bu sene önemli bir çıkış yakalayan Girls'ün de şansı hiç az değil. Girls yıldızı Lena Dunham da ödüle çok yakın. Genel olarak yorumlarım böyle bu kategoride de. :)

Bir aday yazısının daha sonuna gelmiş oldum böylece! Ellerim koptu, çok zor iş gerçekten böyle uzun yazıları yazmak. Gerekirse blogumun temasını değiştirip, bir çözüm bulmaya çalışacağım en kısa sürede. Olacak gibi değil yoksa. Törene daha var. Filmlerin çoğunu izleyebiliriz o zamana dek umarım. Siz ne düşünüyorsunuz adaylar hakkında? "Şu da olsaydı!" ya da "Bunun burada ne işi var?" dediğiniz adaylar varsa, lütfen yorum yapın. Dediğim gibi, tören yaklaştıkça tahmin yazıları yazarım. Umarım uğraştığıma değen bir yazı olmuştur. Keyifli okumalar hepinize. :)

0 yorum:

SAG (OYUNCULAR BİRLİĞİ) ADAYLARI 2013

21:46 orta boy popcorn 0 Comments

Aslında birkaç gün oldu açıklanalı ama ben her zamanki gibi geç kaldım. :) Oscar'a adım adım ilerlerken, fikirlerimizin belirginleşmesini sağlayacak ve gerçekten sinema dünyası açısından önemli bir liste. Büyük ödüllerden yani. :) Adaylıklar genel olarak tahminler doğrultusunda olmuş. Aldığı adaylıklarla, Emma Thompson'u iyice merak etmeye başladım. Oprah Winfrey de adaylığı kapmış. Dizilerden ise, şu Downton Abbey'i sırf Maggie Smith için izlemek istiyorum bir ara. Buyrunuz bu yılki adaylarımız:

FİLM

En İyi Toplu Performans:
12 Years a Slave
American Hustle
August: Osage Country
Dallas Buyers Club
The Butler

En İyi Erkek Oyuncu:
Bruce Dern / Nebraska
Chiwetel Ejiofor / 12 Years a Slave
Tom Hanks / Captain Phillips
Matthew McConaughey / Dallas Buyers Club
Forest Whitaker / The Butler

En İyi Kadın Oyuncu:
Cate Blanchett / Blue Jasmine
Sandra Bullock / Gravity
Judi Dench / Philomena
Meryl Streep / August: Osage Country
Emma Thompson / Saving Mr.Banks

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu:
Barkhad Abdi / Captain Phillips
Daniel Brühl / Rush
Michael Fassbender / 12 Years a Slave
James Gandolfini / Enough Said
Jared Leto / Dallas Buyers Club

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:
Jennifer Lawrence / American Hustle
Lupita Nyong'o / 12 Years a Slave
Julia Roberts / August: Osage Country
June Squibb / Nebraska
Oprah Winfrey / The Butler

En İyi Toplu Dublör Performansı:
All Is Lost
Rush
Lone Survivor
Fast & Furious 6
The Wolverine

TV

En İyi Toplu Performans (Drama):
Boardwalk Empire
Breaking Bad
Game of Thrones
Homeland
Downton Abbey

En İyi Toplu Performans (Komedi):
30 Rock
Arrested Development
The Big Bang Theory
Veep
Modern Family

En İyi Erkek Oyuncu (Drama):
Steve Buscemi / Boardwalk Empire
Bryan Cranston / Breaking Bad
Jeff Daniels / The Newsroom
Peter Dinklage / Game of Thrones
Kevin Spacey / House of Cards

En İyi Kadın Oyuncu (Drama):
Claire Danes / Homeland
Anna Gun / Breaking Bad
Jessica Lange / American Horror Story
Maggie Smith / Downton Abbey
Kerry Washington / Scandal

En İyi Erkek Oyuncu (Komedi):
Alec Baldwin / 30 Rock
Jason Bateman / Arrest Development
Ty Burrell / Modern Family
Don Cheadle / House of Lies
Jim Parsons / The Big Bang Theory

En İyi Kadın Oyuncu (Komedi):
Mayim Bialik / The Big Bang Theory
Julie Bowen / Modern Family
Edie Falco / Nurse Jackie
Tina Fey / 30 Rock
Julia Louis-Dreyfus / Veep

En İyi Erkek Oyuncu (Mini Dizi-TV Filmi):
Angela Bassett / Betty and Coretta
Helena Bonham Carter / Burton and Taylor
Holly Hunter / Top of the Lake
Helen Mirren / Phil Spector
Elisabeth Moss / Top of the Lake

En İyi Toplu Dublör Performansı:
Boardwalk Empire
Breaking Bad
Game of Thrones
Homeland
The Walking Dead

Bu arada bu yazıyı yazmak ne kadar zor! Ellerim koptu yazacağım derken. :( Kopyala-yapıştır da yapamıyorum, o zaman bembeyaz bir tabanın üstünde gözüküyor yazılar ve hiç hoş olmuyor. Keşke bir çözüm bulabilsem. Çok uğraştırıcı. Hem tekrar uzun bir yazıyı yazacak gücüm kalmadığı için hem de "Altın Küre"ye ayrı bir yazı daha uygun olur diye; onu yarına bırakıyorum. Sizler de düşüncelerinizi paylaşın lütfen. Bakalım bu yıl kazananlar kimler olacak? Ödül töreni Ocak'ta. Şimdilik bize tahmin yapmak ve beklemek düşüyor. Hepinize iyi geceler! :)



0 yorum:

NYFCC & LAFCA & AFI

18:16 orta boy popcorn 0 Comments

Merhaba! Önceki yazımda, ödül sezonun açıldığını söylemiştim. Aralık ile birlikte, yavaş yavaş kimlerin neler kazandığını görmeye başladık. Çok heyecanlı ve güzel bir dönem bence. :) Her açıklanan ödülle birlikte, Oscar tahminlerimiz de netleşecektir. Açıklanan ödülleri yazacağımı da belirtmiştim. Fakat biraz geç kaldım. Ancak zaman bulabildim, gecikme için pardon öncelikle. Kısaca yorumumu da belirteceğim tabi ama önce, sinema dünyasının önemli ödülleri olan; NYFCC (New York Film Eleştirmenleri Birliği) , LAFCA (Los Angelas Film Eleştirmenleri Birliği) ve AFI (Amerikan Film Enstitüsü) 'nin seçtiklerine bir bakalım. Üçü de, zaman zaman yaptıkları farklı seçimlerle öne çıkan ödüller.

NYFCC
Film: American Hustle
Yönetmen: Steve McQueen / 12 Years a Slave
Erkek Oyuncu: Robert Redford / All Is Lost
Kadın Oyuncu: Cate Blanchett / Blue Jasmine
Yardımcı Kadın Oyuncu: Jennifer Lawrence / American Hustle
Yardımcı Erkek Oyuncu: Jared Leto / Dallas Buyers Club
Senaryo: American Hustle / David O. Russell & Eric Singer
Görüntü Yönetimi: Inside Llewyn Davis / Bruno Delbonnel
Animasyon: The Wind Rises
Yabancı Film: Blue Is The Warmest Color
İlk Film: Fruitvale Station / Ryan Coogler
Belgesel: Stories We Tell
Özel Ödül: Frederick Wiseman

Tahmini çok zor seçimler olmamış bana kalırsa. Sadece American Hustle'ın film ödülü alması biraz şaşırttı, daha iddialı bulunan yapımlar vardı. Ancak, izlemediğim için fazla yorum yapamıyorum. Keza senaryo ödülü de aynı şekilde. Jennifer Lawrence'a bir türlü ısınamadım nedense ama oyunculuğunu asla kötü bulmuyorum. Bu sene de iddialı olacak gibi. Jared Leto'nun da sağlam adımlarla ilerlediğini düşünüyorum. Bir de şu Blue Is The Warmest Color'u hala izleyemedim ya, ona yanıyorum. NYFCC'den yorumlarım bu kadar. :)

LAFCA
Film: Gravity & Her
Yönetmen: Alfonso Cuaron / Gravity & Spike Jonze / Her
Erkek Oyuncu: Bruce Dern / Nebraska & Chiwetel Ejiofor / 12 Years a Slave
Kadın Oyuncu: Cate Blanchett / Blue Jasmine & Adele Exarchopoulos / Blue Is The Warmest Color
Yardımcı Kadın Oyuncu: Lupita Nyong'o / 12 Years a Slave & JuneSquibb / Nebraska
Yardımcı Erkek Oyuncu: Jared Leto / Dallas Buyers Club & James Franco / Spring Breakers
Senaryo: Before Midnight / Richard Linklater & Her / Spike Jonze
Görüntü Yönetimi: Gravity / Emmanuel Lubezki & Inside Llewyn Davis / Bruno Delbonnel
Kurgu: Gravity / Alfonso Cuaron-Mark Sanger & Upstream Color / Shane Carruth-David Lowery
Prodüksiyon Tasarımı: Her / K.K.Barrett & Inside Llewyn Davis / Jess Gonchor
Müzik: Inside Llewyn Davis / T-Bone Burnett  & Her / Arcade Fire-Owen Pallett
Yabancı Film: Blue Is The Warmest Color & The Great Beauty
Animasyon: Ernest & Celestine ve The Wind Rises
Belgesel: Stories We Tell & The Act of Killing
Deneysel/Bağımsız Film: Cabinet of Wonders  / Charlotte Pryce
New Generation Ödülü: Megan Ellison

Gravity'nin bu sene teknik dallardaki ödülleri süpüreceğini düşünüyorum. Sonuna kadar hak ediyor! Cate Blanchett da  ödülleri toplayacak gibi, hatta adaylıklar arasında en emin olduğumuz dal belki de kadın oyuncu dalı. Yine Jared Leto da oldukça iyi ilerliyor. Bu arada, iki tane kazanan olmasını garipsedim. Niye böyle yapma gereği duydular bilmiyorum, bol tutmuşlar ödülleri. :) Birinci ve ikinci şeklinde seçim yapmışlar. James Franco'ya şaşırdım, genel olarak beğenilmeyen bir filmde öne çıkmıştı ama ödül alacağını sanmıyordum. Bunu da bitirdik. :)

AFI

Yılın En İyi Filmleri:
12 Years a Slave
Gravity
American Hustle
Captain Phillips
Fruitvale Station
Her
Inside Llewyn Davis
Nebraska
Saving Mr.Banks
The Wolf of Wall Street

Yılın En İyi TV Programları:
The Americans
Breaking Bad
Game of Thrones
The Good Wife
House of Cards
Mad Men
Masters of Sex
Orange Is The New Black
Scandal 
Veep

En iyi film seçimleri yerinde, zaten ödüllerde dönen filmlerin büyük çoğunluğu bu filmler. Hala çoğunu izleyemediğim için üzülüyorum. Özellikle Nebraska ve The Wolf of Wall Street'i feci şekilde merak ediyorum! Sabırsızım! :) 12 Years a Slave de, yıla damgasını vuracak gibi! TV programlarında ise, seçilenlerin çoğunu izlemedim açıkçası. Ama The Good Wife'ı gördüğüme çok sevindim, değeri bilinsin şu dizinin. :) Ve Breaking Bad'i de dünya üzerinde izlemeyen bir ben kaldım sanırım! Belki yaz tatilinde..

Eveeet. Biraz gecikmeli de olsa sinema dünyası adına önemli ödülleri sizler için yazdım. Heyecanlı, merak dolu ve en önemlisi çok eğlenceli bir döneme girdik. :) Sizlerin de yorumlarınızı bekliyorum, ödüller hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu arada; ben bunu yazana kadar, sinemanın en büyük ödüllerinden ikisi olan SAG ve Golden Globe'un adayları da açıklandı! En kısa sürede blogda olacak! Sinema dolu günler dilerim! :)

0 yorum:

Sinema dünyasından son haberler!

21:27 orta boy popcorn 0 Comments

Uzun zamandır sinemayla ilgili bir şeyler yazmamıştım. Malum aramdan önce de pek film izleyemedim, ödül töreni vs.. de olmadı. Çok çarpıcı bir haber de görmediğim için, biraz ara vermiştim sinemaya. :) Ama Aralık ile birlikte ödül sezonu "tam olarak" başladı ve bizim de ilgimiz tekrar o yöne kaydı haliyle. ( Yaşasın!:) ) Geçtiğimiz günlerde dağıtılan ve "büyük ödüller" öncesi az-çok tahmin yapmamızı sağlayan "Los Angelas&New York Film Eleştirmenleri Birliği Ödülleri"ni ve "Amerikan Film Enstitüsü"nün belirlediği en iyileri çok yakında burada göreceksiniz. 

Bunlardan önce, kısa kısa bu aralar öne çıkan sinema haberlerini paylaşmak istiyorum. Haberlerin çoğu, oldukça ilgi çekici benim için. Bu arada; gelen haberler ve hazırlık aşamasındaki filmlere bakarsak, 2014 gerçekten sinemaya adını altın harflerle kazıyacak gibi duruyor. Özellikle bilim kurgu ve fantastik açıdan, çok iyi filmler izleyeceğiz diye düşünüyorum. 2013 de çok iyi bir yıldı bence, birçok kaliteli yapımı izleme şansımız oldu. Ama 2014, özellikle "sinemada teknolojinin geldiği boyut" açısından bize çok farklı şeyler sunacakmış gibi. Uzatmadan, kısa başlıklar halinde haberlere geçiyorum. :)


  • İlk haberimiz, Wachowski Kardeşler'den! Özellikle son filmleri Cloud Atlas'tan sonra daha büyük bir merakla bekleniyor yeni projeleri. Çünkü, o filmdeki büyük hayal kırıklığını nasıl giderecekleri merak konusu. Benim de gerçekten hayatımda izlediğim en karışık ve tuhaf filmlerden biriydi. Bilim kurgu tarzındaki yeni filmleri "Jupiter Ascending"in ilk fragmanı yayınlandı. Mila Kunis, Channing Tatum ve Sean Bean başrollerde. Fragman oldukça ilgi çekici bence, beğendim. Özellikle görsel açıdan çok iyi bir film izleyeceğiz gibi duruyor ki bilim kurgu filmi olduğu için doğal. Mila Kunis ve Sean Bean de sevdiğim oyuncular, merakla bekliyorum filmi. İşte bu da fragmanımız:
  • Tolkien'in hayatı sinemaya uyarlanıyor! Evet, yanlış duymadınız! Yazarın büyük hayran kitlesi için çok güzel bir haber. :) Fox Searchlight'ın beyazperdeye taşıyacağı filmle ilgili henüz fazla bilgi yok tabi. Senaryosu David Gleeson'a teslim edilmiş ve Tolkien'in gerçek yaşamı üzerinde odaklanılacakmış. Haberleri takip etmeye devam edelim.
  • Peter Pan film oluyor! Peter Pan denince, artık "Once Upon A Time" sayesinde uyuz oluyorum ama tabi bu Pan o Pan değil. :) Anna Karenina, Aşk ve Gurur gibi başarılı filmleri uyarlayan Joe Wright yönetmen koltuğunda. Yapımcı, Greg Berlanti. Neverland ve Captain Hook'un da filmde yer alacağını söylersek, ilgimiz daha da artıyor. Birçok uyarlaması yapıldı Peter Pan'ın. Bakalım bu kez nasıl bir film karşımıza çıkacak?
  • "Batman vs Superman" filmine bir süper kahraman daha katıldı! Ne yalan söyleyeyim, Batman Christian Bale olmadığı için, pek ilgimi çekmiyor bu film. Olmuyor, olduramıyorum çünkü. Adam Batman'in ilahı gözümde! :) Ama yine de; nasıl bir işin ortaya çıktığını görmek adına, mutlaka izleyeceğim. DC Comics bu film için oldukça emek harcıyor gibi görünüyor ama bir Marvel olabilmeleri için daha uzuuuun bir yol var önlerinde. Filmde yer alacak kahramanımız, hızıyla ün salan "Flash". Daha önce, filmde "Wonder Woman"ın da yer alacağı açıklanmıştı. Bir nevi yeni "The Avengers" olmayı hedefliyorlar sanırım. Ne kadar başarılı olacaklarını hep birlikte göreceğiz.
  • The Hobbit'in ikinci ve devam filmi olan "The Hobbit: Desolation of Smaug" , bu Cuma büyük bir beklemenin ardından sinemada! İlkinden çok daha iyi bir film olacağını düşünüyorum. Ajandanıza not etmeyi unutmayın! :)
  • Ve sinema haberi niteliğinde bir şey olmasa da, çok önemli bir tarihi daha sizlere hatırlatmak istiyorum. Oscar'a giden yoldaki en önemli adım, Altın Küre biliyorsunuz ki. Bu yılki Golden Globe adayları, 12 Aralık'ta açıklanacak. Büyük heyecan içindeyim. En kesin fikirleri o zaman söyleyebileceğiz.
  • En İyi Görsel Efekt dalındaki on Oscar adayı, geçtiğimiz günlerde açıklandı. Tabi beş adaylı resmi liste değil bu ama yine de fikir sahibi olabildik sonunda. Bu on aday içinden, beş kesin aday seçilecek. Merak edenler lütfen, tıklasın.
  • Paul Walker'ın ani ve üzücü ölümü sonrası yapılan açıklamaya göre, "Hızlı ve Öfkeli 7" tekrar çekilecekmiş. Henüz net bir bilgi yok ama şu ana kadarki çekim iptal olup, yeniden çekim yapılması planlanıyormuş.
  • İsmi belli olmayan Lance Armstrong projesinin kadrosuna Dustin Hoffman da dahil oldu.
  • Peter Pan'in meşhur ve tatlı perisi Tinkerbell'in filminin de fragmanı yayınlandı. Peggy Holmes tarafından yönetilen film, ülkemizde 9 Mayıs 2014'te vizyona girecek. Film, Tinkerbell ve arkadaşlarının peri tozunu kaybetmelerini ve güçlerini yitirmemek adına geri kazanmaya çalışmalarını anlatıyor. Orjinal adıyla "The Pirate Fairy"nin fragmanını izlemek isteyenler, tıklasın.
  • Ve son olarak, bir fragmanımız daha var! Yine bir süper kahraman olan Spider Man'in yeni versiyonunun ikinci filminin fragmanı yayınlandı. Dıdının dıdısı gibi oldu bu da böyle. :)) Açıkçası, ben bu versiyona pek alışamadım. Ben eski Peter'ı seviyordum, Kirsten Dunst'ı ve James Franco'yu seviyordum. Bu versiyonu da kötü değil ama eskisi gibi de değil bence. Neyse, yine de meraklıları için yeni yayınlanan fragmanı paylaşıyorum. Güzel bir fragman olmuş, merak uyandırıcı. Peter bu kez kendini sorguluyor ve gerçekten zor bir düşmanla karşılaşıyor. Buyrunuz:

Şimdilik haberler bu kadar. 2013 çok verimli bir yıldı ama 2014 daha da heyecanlı ve bol bilim kurgulu olacak. Yazımın başında bahsettiğim ödüllerin kazananlarını da paylaşacağım. Sizlerin de bu haberler ve fragmanlar hakkındaki yorumlarınızı bekliyorum. Hava gittikçe soğuyor ve donuyoruz resmen ama yine de haftanız güzel geçiyordur umarım. :)
                    

0 yorum: