ORTA BOY POPCORN'LA RÖPORTAJLAR 4 / KİTAP ESİNTİSİ (İLKİM PINAR)
Hepinize merhaba. Aslında dün bir yazı girecektim ama evden çıkmam gerekti. O yüzden yeni paylaşabiliyorum. Röportajlar tam gaz devam ediyor, dördüncüyü de şimdi paylaşıyorum. Bu kez, ÜKG'nin sevilen üyesi İlkim'de sıra. Siz onu "Kitap Esintisi" olarak da tanıyor olabilirsiniz tabi. :) Çok güzel cevapları var, tekrar teşekkür ediyorum kendisine. Bu etkinlik benim beklentilerimin çok ötesine geçti gerçekten. :)İşte karşınızda hepimizin yazılarını severek takip ettiği İlkim ve cevapları:
Öncelikle, röportaj teklifimi kabul ettiğin için çok
teşekkürler İlkim. Bu kadar eğlenceli olacağını tahmin etmemiştim bu
etkinliğin. Senin gibi pozitif ve bu işte başarılı birini konuk etmek ayrı
güzel. fazla soru sordum ama çoğu kısa cevaplı zaten.
Sorulara geçmeden, bize biraz kendinden
bahseder misin? Kimdir, nasıl biridir bu blogger?
-Adım İlkim Pınar Saral.
22 yaşındayım, Hacettepe Diş Hekimliği 4. Sınıf öğrencisiyim. Karadenizliyim
ama Ege’de büyüdüm . Genellikle suskun biriyimdir, ayrıca etrafımdakiler gayet
rahat olduğumu söyler.
Sorular:
1) Klasik soruyla başlıyorum, nereden geldi bu blog açma fikri?
-Sonradan
ütopikler diye tanınan kızlar sayesinde oldu. Zaten Goodreads’ten tanışıyorduk,
onlar yavaş yavaş blog kısmına girince İlkim sen de açsana dediler ve ben de
açtım.
2) Hiç açtığına pişman olduğun ya da artık uğraşmak istemediğin için
veya başka bir sebeple bırakma noktasına geldiğin oldu mu?
-Yok olmadı. Sadece ara
ara yorum yazmaya üşendiğim zamanlar oluyor :D
3)
Blogunu ilk açtığında, bu kadar okunacağını tahmin ediyor muydun?
-Hiçbir beklentim yok
gibi bir şeydi. Kendimce bir şeyler karalarım diyordum ama sonra bloglar
insanların daha da ilgisini çekmeye başladı.
4)
Hangi yazıyı gireceğini nasıl belirliyorsun, konu yoksa ne yaparsın?
-Tamamen son okuduklarım arasından öylesine seçiyorum.
Taptığım yazarlardan biriyse otomatikman blogda yer buluyor. Konu yoksa
tembellik yapıp güzel bir kitaba denk gelene kadar bekliyorum :D
5) Sence ülkemizdeki blogger (özellikle de
kitap) sayısı yeterli mi?
-Öncelere oranla gayet iyi bence. Yeni yeni birçok kitap
blogu açıldığını görüp mutlu oluyorum.
6) Blogunun tasarımına aşığım! Girer girmez
masmavi içimi açıyor. Hele o “İlkim” imzasına bayılıyorum. Sade ama çok kullanışlı
ve özenli bir tasarım. Kim yaptı?
-Eveeeeet şimdi gelelim :D Tasarım Kitab-ı Sevda’dan
Merve’ye ait. Ara ara başının etini yiyip görünüm değişmesini istiyorum ve o da
kırmıyor sağ olsun :D O imza ise blogun en başlarında genel olarak birçok konuda
yardım aldığım Ezgi’den. Ezgi yapar da kötü olur mu :D
7) Neden “Kitap Esintisi” ?
-Açıkçası isim ararken “esti” ondan sanırım :D Çok zor isim
bulurum, o yüzden aklıma gelince yapışıyorum.
8) Sence blog yazmaya başlamasaydın hayatın
nasıl olurdu?
-Yine bir sürü kitap okuyor olurdum, ve de herhalde
Goodreads’te bolca karalıyor olurdum.
9) Yorumlarında %100 ne düşündüğünü yazıyor
musun yoksa arada ufak tefek de olsa tepkiler veya başka bir sebepten farklı
yazdığın oluyor mu?
-Söylerim direk, zaten sevmediğim kitaplara yorum yapmakla
vakit kaybetmiyorum. Kitaplarda kafama uymayan yerleri belirtmeye çalışıyorum.
10) Eski yazılarına baktığında, “Ay ben bunu
nasıl yazmışım ya?!” dediğin bir şey var mı?
-Üşenmeyip uzuuun uzun Grinin Elli Tonu’nu savunduğum bir yazı
yazmışım, hala çok ilginç geliyor :D
11) Neden mavi (blog) ?
-Bir önceki pembeydi, şeker gibi böyle sevimli falan. Mavi
biraz ferah diye o renge yöneldim, aslında uzun süredir de bıkmadım demek ki
gerçekten iyi gelmiş :D
12) Tabi senden bahsedip, ÜKG’yi es geçmek
olmaz! Hepimiz hayranız size, çok büyük bir emek harcıyorsunuz gerçekten. Sen
ekibe nasıl katıldın? ÜKG senin için ne ifade ediyor?
-İlk tur Ruhsuz ile bu işlere giriştik, daha sonra da devam
ettik. Hepimiz bir şekilde birbirimizi tanıyorduk, ÜKG ile ilerlemiş oldu. Çoğu
günler ailemden çok onlarla konuşuyorum, her şeyi anlatıyoruz yani kolay kolay
vazgeçebileceğimiz bir şey değil.
13) Blog tur sırasında seni en zorlayan şey ne
oluyor? Ve mesela tur kitabının türünü sevmiyorsun, ne yapıyorsun?
-Yorum yazmadan ön okuma, ya da tanıtım gibi konuları
alıyorum. Yorum yazarken özensem iyi olurdu diyorum ama uzunca bir yazıyı her
zaman yazmak istemiyorum, sıkıntı burada oluyor.
14) ÜKG üyelerini tek kelime ile tanımlar
mısın bana? Çok mu kazık oldu? Özür diliyorum.
Büşra: İkiz
Büşra: İkiz
Merve:
Anita
Hanife:
Anormal kitap mıknatısı demek istiyorum, evet üç kelime evet…
Berke:
Neil
Simay:
Yetenek (örgü şişleriyle yaptıkları…)
Ezgi:
Şirine
Biraz da kitaplarla ilgili sorulara geçelim.
15) Kitap senin için ne demek? Neden okuyorsun?
-Bağımlılık diyebilirim. Okumayınca o gün eksik gibi
geçiyor, illa ki uyumadan biraz okuyorum.
16) Nasıl bu seviyede okumaya başladın? Örnek
aldığın biri mi oldu ya da kim teşvik etti? Ve “İşte ben bu kitaptan sonra
kitap kurdu oldum.” Dediğin bir kitap var mı?
-Bu seviyeye bir anda çıkmadım ama beni teşvik eden
annemdi. O da bana yakın kitap kurdudur ve ilk onun kitaplığıyla başladım. Beni
okumaya aşık eden Harry Potter olmuş olabilir, daha sonra da Dört Kafadarlar
geldi.
17) Sence kitap okumak isteyen ama alışkanlığı
olmayanlar veya sıkılanlar ne yapmalı? Nasıl bir şeyle başlamalılar?
-Okumak isteyen bir yolunu bulur bence. Farklı türleri,
farklı yazarları denemeleri lazım. Belki en başlarda daha ince kitaplarla,
koyulan hedeflerle ilerletebilirler.
18) 9.soruyu genel olarak ele alırsak,
ülkemizde okur sayısının (ve her çeşit kitap okuma anlamında) artması için
sence ne gibi şeyler yapılabilir? Başbakan olsan ne yapardın gibi bir soru oldu
bu da ama neyse. Herkese de aynı soru ama sormadan olmaz bunları..
Sosyal medyanın etkili kullanılması bir şeyler değiştirir bence. Tabi ki kitap fiyatlarına girmeden edemeyeceğim, cazip fiyatlar daha çok alıcı demek bence. Bunun dışında okullara yönelik yapılan çalışmalar olabilir, yayınevleri ya da yazarlar okullarda etkinlikler düzenleyebilir.
19) Hayalindeki kitaplık?
-Dört duvar kitaplık olan bir oda? Hatta gizli bir
düzenekle birçok kitap olan bir odaya da açılsa… Çıkmazdım heralde.
20) Başucu kitabın? Kitapların?
-Başucu kitabım yoktur. Ama sevdiğim yazarların kitaplarını
ara ara elime alıp en sevdiğim yerleri baştan okurum.
21) En sevdiğin 3 yazar?
-Çok kazık soru :D
1. Nora Roberts
2. Lisa Kleypas
3.Tess Gerritsen
22) Özellikle okumayı sevdiğin türler neler? Mesela seni pek dram ağırlıklı veya gerçek bir olaya dayanan bir şeyi okurken göremiyoruz. Neden?
22) Özellikle okumayı sevdiğin türler neler? Mesela seni pek dram ağırlıklı veya gerçek bir olaya dayanan bir şeyi okurken göremiyoruz. Neden?
-Çünkü ağlamak istemiyorum, gerçekten nedeni bu. Dışarıdan
öyle görünmem ama ben aslında en ufak dramaya ağlarım ve çok ağladığım günler
iptal olurum baş ağrısından. Mesela Kırık Camlar Üzerinde Dans’ı okurken
boğuluyorum sandım, o kadar ağlattı ki beni. Yani kitap okurken mutlu olmak
istiyorum, hüzünlü şeyler hayatta yeterince var zaten.
23) Harry Potter’da en sevdiğin 3 büyü?
(Herkesin bildiğini varsayıyorum tabi.)
-Obliviate
-Lumos
-Patronus
24) “En sevdiğin kitap?” gibi bir soru
sormayacağım. Bu bizim gibi kitap bloggerları için çok zor malum. Ama en
sevdiklerini sayar mısın bize?
-Nora’dan ne okusam seviyorum genellikle. Harry Potter
kitaplarının yeri de çok ayrı bende. Aynı şekilde Tess’in Rizzoli serisine de
bayılıyorum. Tabi daha çok var ama bunlar ilk aklıma gelenler.
25) Şu kitabı şu yazar yazsa keşke dediğin ya
da nasıl olurdu dediğin kitaplar ve yazarlar var mı? Ateş Serisi’ni
J.K.Rowling’in yazmış olması mesela.
-Hiç öyle bir düşüncem olmadı ama dediğin şey ilginç olurdu
heralde. Her yazarın tarzı kendine has olduğu için bildiğimiz Ateş serisi ile
bir alakası olmayabilirdi ama yine de bir hayli güzel bir şey çıkardı bence.
26) Kendine en yakın hissettiğin karakterler?
-Eve Dallas ile Jane Rizzoli. Çivi gibiler, salak değiller
aksine çok güçlüler.
27) Peki ya en sevdiğin 3 karakter desem?
Kadın-erkek ayrı sayabilirsin.
-Roarke, Barrons, Charley Davidson
28) Okuduğun kitaplara göre mükemmel erkeği
yarat desem, hangi karakterlerin hangi özelliklerini birleştirirdin?
-Roarke ve Barrons’u karıştırsak mesela? Buradan ayılıp
bayılan Yorumbaz’ı duyabiliyorum :P Bir de Lahn gibi sert bir abimizi
eklersek... Ortaya çıkan sonuç inanılmaz olurdu herhalde.
29) Saçını başını yolmak istediğin, okurken
sana cinnet geçirten karakterler?
-Bella. Net. Ayrıca Clayton var uyuz olurum kendisine. Robert
Langdon isimli abimiz de beni sıklıkla sinir eder. Tabi ki envai çeşit ergen
kız tiplemesi okumuş ve sinir olmuşumdur ama isimlerini de direk unuttuğumdan
aklıma gelmediler.
30) Sonunu elinde olsa kesinlikle değiştirmek
istediğin kitaplar var mı? Varsa, neler?
-Genelde öyle düşünmem. Tabi ki ara ara keşke ölmeseydi
dediğim karakterler olur ama yazarın seçimlerine saygılıyız.
31) Bir kitabı sana okutan en büyük etmen
nedir?
-Konu. İçeriğine dair okuduğum kilit sözcüklere göre
seçiyorum direk. Mesela dram sezdiysem kaçarım.
32) Yarım bıraktığın kitap var mı?
-Var tabi. Zorla dayatılan bazı kitaplardan tutun da çok
kötü yazılmış kitaplara kadar… Zaman kaybı olacağını düşündüğüm kitapları bir
kenara bırakıyorum.
33) En çok okuduğun tür romantik bildiğim
kadarıyla. Peki sence bir romantik kitabın olmazsa olmazları neler?
-Kesinlikle iki düzgün ana karakter. Ben özellikle romantic
suspense denen biraz da gerilim-macera karışık kitaplara bayılıyorum. Hani bir
de kovalamaca varsa çok mükemmel. Ayrıca sürekli yanlış anlaşılmalara
gelemiyorum, aşk üçgenlerine de…
34) İsterse en sevdiğin yazar yazmış olsun,
içinde şu varsa okumam dediğin bir olay-durum falan var mı? Mesela yaş farkı
çok karakterler varsa okumam gibi.
-Yani kız çok küçük ve adam da çok büyükse ve bu bir romans
ise hayır. Çok karanlık konseptlere de gelemiyorum; tecavüz, kaçırılma, işkence
vs. gibi.
35) Keşke içinde olsaydım dediğin
kitaplar-dünyalar?
-Hogwarts.
36) Şu ara çıkmasını en merakla beklediğin
kitap?
-The Revolution of Ivy diyeyim.
37) En sevdiğin yayınevleri? Tur sırasında en
kolay çalıştıklarınız hangileri?
-Yabancı, Nemesis, Novella, Epsilon ilk aklıma gelenler.
Tamamen çıkardıkları yazarlara göre düşünüyorum ama özellikle Yabancı bir hayli
iyi bu aralar. Aspendos da aynı şekilde. Tur işlerinde hiç bu kısımlara
karışmam ben, o yüzden pek bilemiyorum.
38) Kitap fuarları hakkında ne düşünüyorsun?
Sıkı takipçilerdensin!
-Her sene gelmeye çalışıyorum, malum Ankara’da hala bir Tüyap
yok (cık cık) o yüzden kasım aylarının vazgeçilmez eğlencesi oldu benim için.
Hem kızları görüyorum hem kitap çılgınlığına istediğim gibi kapılabiliyorum :D
39) E fuar demişken, bu seneki Tüyap dememek,
hele Tess dememek hiç olmaz! Sevincin bize bile geçti bilgisayardan. Tess ile
tanışmak senin için nasıl bir deneyimdi?
-Dilim damağım kurudu, konuşamadım. Zaten Tess’i ilk
seferde kaçırdığım için fuara düzenli gelmeye başladım da diyebilirim, nihayet
muradıma erdim. Bu kadar sevimli bir kadın yok kesinlikle, bayıldım kendisine
kısaca.
40) Goodreads hakkındaki fikirlerin? Orası
olmasa halimiz ne olurdu diye düşünüyorum ben.
-Çok yararlı bir platform bence. Hem bir sürü insan tanıdım
orada hem de envai çeşit kitap ve yazar… Ayrıca seri sıralamasını görmek
bakımından benim gibi takıntılı biri için vazgeçilmez bir yer. Öneri kısmıyla
da birçok yeni yazar keşfettim.
41) Eğer bir kitap yazsaydın, hangi tür olurdu
ve nerede geçerdi?
-Büyük ihtimalle cinayet kitabı olurdu ve küçük bir yerde
geçerdi. Tamam, sakin, korkmaya gerek yok.
42) Erotik romanslar ve günümüzdeki çoğalan
örnekleri hakkında ne düşünüyorsun?
-Bazılarını gerçekten gereksiz buluyorum. Sadece erotizme odaklanan kitaplarda sıkılıyorum, biraz da romantik jestler felan görmek istiyorum. Eğer sürekli yiyişen karakterler varsa hiç yapmadığım şeyi yapıp sayfa atladığım oluyor. Arkasında güzel bir konu da bulunan erotik romanslara her zaman açığım.
-Bazılarını gerçekten gereksiz buluyorum. Sadece erotizme odaklanan kitaplarda sıkılıyorum, biraz da romantik jestler felan görmek istiyorum. Eğer sürekli yiyişen karakterler varsa hiç yapmadığım şeyi yapıp sayfa atladığım oluyor. Arkasında güzel bir konu da bulunan erotik romanslara her zaman açığım.
Kitaptan biraz uzaklaşıp, farklı konulara değinelim biraz da..
43) İzlemekten en keyif aldığın film türü nedir ve favori filmlerin?
-Komedi ve macera filmlerini seviyorum. Ocean’s serisi
mesela, The Proposal, Sherlock Holmes – Robert Downeyli olan, Görevimiz Tehlike
ve türevlerini de baya severim.
44) En beğendiğin yerli-yabancı oyuncular?
-Jude Law, Robert Downey Jr. Gerard Butler, Meryl Streep,
Julianne Moore… Sayabilirim bir hayli. Yerli ise Çetin Tekindor geldi hemen aklıma.
45) Favori müzik türü ve şarkıcıların desem
peki?
-Ruh halime göre değişiyor. Senfonik metal de severim,
yavaş müzikleri de severim Lana Del Rey gibi. Ama en sevdiğim sanatçı
Evanescence ve de Amy Lee. Uzun süredir hayranım, sanki onlarla büyümüş gibiyim.
Müzik zevkim de gerçekten onlarla değişti ve hala değişiyor.
46) Saçlarını boyamak istediğin bir renk var
mı? Ve şu ana kadar saçlarında yaptığın en çılgın değişiklik nedir?
-Mavi denemek istiyorum ama belki de yapmam. Saçlarım zaten
uzun süredir kızıl, böyle parlak kızıl yapmaya bayılıyorum.
47) Aile senin için ne ifade ediyor?
-Çok önemli. Gerçekten onlarla huzur buluyorum ve beraber
bir şeyler yapmayı seviyorum.
48) İlkim’i mi Pınar’ı mı tercih ediyorsun
genelde?
-İlkim ama ailemin tamamı Pınar der, tüm arkadaşlarım da
İlkim der. Garip geliyor ama alıştım gayet.
49) Çikolata desem? Sen de bağımlılardan
mısın?
-Lütfen yani :D
50) Kitaptan uyarlanan filmler arasında en
beğendiklerin ve sence en kötüleri?
-En iyisi Açlık Oyunları filmleri bence, çünkü neredeyse
kitaba çok sadıklar. En kötüsü de HP-Ölümcül Yadigarlar Bölüm 2, çünkü senarist
favori sahnelerimi değişmiş -_-
51) En sevdiğin yemekler? Yemek demedim bak,
seçmek çok zor çünkü.
-Ben baya oburumdur aslında. Öncelikle mantıya ölürüm, her
hamur işine ölürüm hatta. Kebap desen olur, balık desen olur… Çok seçmem,
sürekli acıkırım zaten.
52) Peki en sevdiğin içecekler?
-Vişne suyu, bağımlıyım.
53) Hangi takımlısın, takip ettiğin ve
yaptığın bir spor dalı var mı?
-Galatasaray ve fanatiğe yakınım. Eskiden tekvando ve
voleybol ile uğraştım ama şimdilerde bir şey yok. Galatasaray’ın herhangi bir
spor dalı müsabakalarını denk geldikçe izlerim. Ama futbol mu basketbol mu
dersen basketbol daha eğlenceli.
54) Fırsatın olsaydı hangi ülke ve şehirde
yaşamak isterdin? Yoksa ben böyle iyiyim mi diyorsun?
-İtalya kırsalında felan yaşamak isterdim. Biraz daha
realist olursam Bodrum’a yerleşme hayallerim hala var.
55) Gitmeyi en çok istediğin 5 yer?
-Venedik, Prag, Paris, Dublin ve İskoçya’nın Highlands
etekleri.
56) En sevdiğin renk?
-Mor.
57) Bu soru sadece kızlara yönelik : En
sevdiğin ve olmazsa olmaz dediğin 3 makyaj malzemesi? Marka söylemek serbest!
Önerilerinizi hepimiz duyalım.
-Ruj, göz kalemi, allık. İyi herhangi bir markadan
olabilir.
58) En sevdiğin çizgi filmler neler?
-Bugs Bunny ve onun grubuna hala bayılırım. Şirinler’i de
severdim, Cine 5’te Batman çizgi filmi olurdu kaçırmadan izlerdim.
59) Yurtdışına hiç çıktın mı? Çıktıysan, en beğendiğin yer
neresi oldu?
-Henüz çıkamadım, umarım bu yaz.
60) Tanışma fırsatının olduğu 2 ünlü isim
olsaydı bunlar kim olurdu?Yazar,sanatçı,oyuncu herkes dahil.
-Hadi biri Amy Lee olsun çünkü uzun süredir hayranım. Bir
diğeri de Nora Roberts.
61) Sohbet etmek istediğin 3 tarihi kişilik?
-Atatürk. Başkası gelmiyor aklıma.
62) Ankara’dasın. Ankara için ortanın olmadığı
bir şehir diyebiliriz. Seven çok seviyor, sevmeyen hiç sevemiyor. Sen halinden
memnun musun? Yoksa burada olmasaydım mı diyorsun?
-En başlarda hiç alışamadım, egeden gelmiş biri olarak
soğuğu çarptı diyebilirim. Ayrıca deniz olmayan bir şehir de alışması zor
kısmıydı. Ama zamanla da alıştım, İstanbul’da hiç yaşayamazdım herhalde, en
azından burası düzenli.
63) Ankara’ya ilk kez gidecek birine mutlaka
gezmesi için önereceğin yerler?
-Anıtkabir görülmeli. Sıhhiye’de Hamamönü tarafları da
güzel, aynı şekilde Tunalı da tavsiyem.
Geçiyorum seçme sorularına.
Çay mı kahve mi?
-Çay.
New adult mı adult mı?
-New adult.
New adult mı adult mı?
-New adult.
Epsilon mu Ephesus mu?
-Epsilon.
-Epsilon.
Nora Roberts mı Julia Quinn mi?
-Neden?? Nora diyelim bari.
-Neden?? Nora diyelim bari.
Müzik dinleyerek okumak mı dinlemeden okumak mı?
-Dinlemeden.
Patates kızartması mı patates püresi mi?
Patates kızartması mı patates püresi mi?
-Püre.
Ankara mı İstanbul mu?
-Ankara.
Ankara mı İstanbul mu?
-Ankara.
Facebook mu Twitter mı?
-Facebook.
Sıcak mı soğuk mu?
Sıcak mı soğuk mu?
-Sıcak.
Düz saç mı kıvırcık saç mı?
Düz saç mı kıvırcık saç mı?
-Kıvırcık.
Deniz mi havuz mu?
Deniz mi havuz mu?
-Deniz.
Kedi mi köpek mi?
Kedi mi köpek mi?
-Köpek.
Ütü yapmak mı süpürge yapmak mı?
Ütü yapmak mı süpürge yapmak mı?
-Süpürge.
Kellan mı Travis mi?
Kellan mı Travis mi?
-Thoughtless okumadım ama Travis’e de hayran değilim :D
Babet mi topuklu ayakkabı mı?
Babet mi topuklu ayakkabı mı?
-Babet.
Duvarların Dili Olsa mı İki Hayat Arasında mı?
Duvarların Dili Olsa mı İki Hayat Arasında mı?
-Duvarların Dili Olsa.
Hazel mı Margo mu?
Hazel mı Margo mu?
-Hazel.
Tobias mı Warner mı?
Tobias mı Warner mı?
-Warner.
Simon (Wallbanger) mı Braden (Dublin Caddesi) mi?
Simon (Wallbanger) mı Braden (Dublin Caddesi) mi?
-Braden <3
Şimdi de, aralar sorularına geldik.
Bu aralar, en çok ne dinliyorsun?
-Imagine Dragons’a taktım biraz.
Bu aralar, izlediğin bir film var mı? Varsa, kısaca yorumun?
Bu aralar, izlediğin bir film var mı? Varsa, kısaca yorumun?
-Her Şeyin Teorisi’ni izledim. Kesinlikle çok etkileyici
bir anlatışı var.
Bu aralar, ne okuyorsun? Yorumun?
Bu aralar, ne okuyorsun? Yorumun?
-Çılgın Düğün –
Carolyn Brown. Kafam karışıyor nedense okurken ve de serinin dördüncü
kitabından başlanmasına kıl oldum.
Bu aralar, en çok ne seni kızdırıyor?
Bu aralar, en çok ne seni kızdırıyor?
-Okul.
Bu aralar, seni en çok ne hayal kırıklığına uğratıyor?
Bu aralar, seni en çok ne hayal kırıklığına uğratıyor?
-Okul :D
Bu aralar, en çok ne içiyorsun?
Bu aralar, en çok ne içiyorsun?
-Çay.
Bu aralar, hayattan en çok ne bekliyorsun?
Bu aralar, hayattan en çok ne bekliyorsun?
-Mezun olmayı. Okul o kadar boğdu ki :D
Bu aralar, en çok neye gülüyorsun?
Bu aralar, en çok neye gülüyorsun?
-Okan’a çok gülüyorum.
Bu aralar, “Ankara yerine keşke şurada olsaydım.” Dediğin bir yer var mı?
Bu aralar, “Ankara yerine keşke şurada olsaydım.” Dediğin bir yer var mı?
-Muğla, evim. Ama nihayet uzun bir aradan sonra
kavuşabildim.
Son olarak, senin bloğunu neden takip etmeli
sence insanlar? Seni diğerlerinden ayıran yön nedir? Ve söylemek istediğin
ekstra bir şey var mı?
-Tarzlarımız uyuşuyorsa, aynı yazarlardan hoşlanıyorsak
takip edebilirler, yorum bırakabilirler kafanıza göre yani. Beni ayıran
spesifik bir şey yok, dişle ilgili sorunlarım var derseniz o ayrı :D
Çok teşekkür ederim tüm cevaplar ve katıldığın
için. Zaman harcadın, senin gibi “kendine has” birinin de katılması çok güzel
oldu, gerçekten öylesin.
-Teşekkür ederim. Sen de zaman harcadın, çok uğraştın,
sorular için eline sağlık.
0 yorum: