ORTA BOY POPCORN'LA RÖPORTAJLAR 10 / ZAMSKA (KÜBRA)

21:41 orta boy popcorn 2 Comments


Röportaj yazıları çeşitli sebeplerle bir türlü düzene oturmadı ama artık ben de bahane üretmek istemiyorum. Fırsat buldukça eklemeye devam edeceğim, en azından bunu söyleyebilirim. 10.röportajdaki isim; Zamska blogundan Kübra. Çok sıcakkanlı biri bir kere, uzun yorumlarına hastayım zaten. :) Yeni tasarımına da bayıldım ayrıca, çok güzel olmuş. Yapanın eline sağlık! Blogu açtığımda bana destek olan ilk kişilerdendi. Tekrar katıldığı için ona teşekkür ediyorum ve sizi bu eğlenceli röportaj ile baş başa bırakıyorum:

Öncelikle, röportaj teklifimi kabul ettiğin için çok teşekkürler canım. :) Çok sevindim senin de dahil olmana bu etkinliğe. Sorular az değil ama çoğunun cevabı kısacık. 
Sorulara geçmeden, bize biraz kendinden bahseder misin? Kimdir, nasıl biridir bu blogger?
Benimle röportaj yaptığın asıl ben teşekkür ederim. Azıcık geciktim cevaplar için o yüzden affına sığınıyorum.
Benden nasıl bahsedeyim bilemedim. 21 yaşındayım. Doğma büyüme İstanbulluyum ve İstanbulda yaşıyorum. Bilgisayar mühendisliği son sınıf öğrencisiyim. Umarım bu yıl mezun olacağım Gülmeyi çok severim, maymun iştahlıyımdır, tembelimdir, çok konuşurum hem de gerekli gereksiz, yemek yemeyi severim, uyumayı çok seven ama koşullar sebebiyle az uyuyan ve sürekli başını olmadık dertlere sokan sıradanlık klişesi bir tipimdir.

Sorular:
        1) Klasik soruyla başlıyorum, nereden geldi bu blog açma fikri?
 Yakın bir arkadaşım kendine blog açmıştı. Bana da açmam için çok ısrar etti  öylece açtım. Ama yazacak bir şeyim yoktu bir yıl bekledi. Canımın sıkıldığı bir gün bir iki bloga rastladım ve aydınlanma yaşadım. Kendi blogum aklıma geldi. Blog benim kelime engeline takılmadan istediğimi yapabileceğim bir yerdi. Bir yıl sonra yazmaya başlamış oldum.

       2) Hiç açtığına pişman olduğun ya da artık uğraşmak istemediğin için veya başka bir sebeple bırakma noktasına geldiğin oldu mu?
Açtığım için hiç pişman olmadım. Hatta çoğu zaman iyi ki dedim. Bırakmak hiç aklımın ucundan geçmedi ama  vakitsizlikten uğraşmadığım çok oluyor. O yüzden zaman zaman vicdan azabı çekiyorum. Terk ettim zannedecek onu diye.
      
       3)   Blogunu ilk açtığında, bu kadar okunacağını tahmin ediyor muydun?
Aslına bakarsan niye okusunlar diyordum. Kendi kendime sessiz sedasız yazar giderim diye düşünüyordum. Zaten okunmasından ziyade blog sayesinde tanıştığım insanlar var. Onlarla yazdıklarım, yazdıkları hakkında konuşmak hoşuma gidiyor. Yoksa uzun süre yazdım, kimsenin okumadığını bilirken de.
       
       4)    Blogunun adı neden Zamska? Zamska nedir, ne demektir? İlk gördüğümde çok tuhaf gelmişti çünkü hiç duymamıştım. Şimdi alıştım ve gerçekten özgün bir isim ama kaynağı nedir?
Özel bir anlamından ziyade benim ona yüklediğim anlamı barındırıyor. Blogu açmadan çok çok önce yaptığım resimlerin altını bu isimle imzalıyordum.  Sonra bir baktım bloğumun adı olmuş.   Kelime anlamına gelirsek sözlükte karşılık bulamazsınız ben baktım. Benim sözlüğümde  anlamı hayal dünyam. Yatağımın altına sakladığım günlüğüm, terapim… Oraya buraya karalamaya üşendiğim şeyler. Bana ait olan, benim olduğunu hissettiğim tek kelime… Bu arada Sırbistan`da bir nehir olduğunu öğrendim.=)
             
       5) Blogunun tasarımı hayli kalabalık. Kötü değil bence ama biraz fazla şey var tabi. Sen mi yaptın hepsini? Senin tercihlerin mi? Bir de her yer pembe, en sevdiğin renk mi? 
Bloğumun tasarımı hakkında ancak bu kadar kibar olunabilirdi. Blog tasarımını ilk açtığım dönem hastayken can sıkıntısıyla yapmıştım. Birinci sınıftım html den css den henüz haberim yoktu. Orayla burayla oynadım. Sonra öğrendim. Bu kez de her gün kodlarla uğraştıktan sonra bir de bloğunkini düzeltmek bana külfet geldi. Bende ki mesleki deformasyon denebilir. Senden mail aldığım günde el atmaya karar verip bir şeyler yapmıştım. Soruyu görünce güldüm hani. Pembe sevmem hatta nefret ederim. Neden pembe dersen hastaydım demiştim ya ağrı kesiciler beynimi uyuşturmuştur. Bence ondan=) (Bu röportaj yayınlanmadan önce blogun tasarımı değişti ve çok da güzel oldu bence.)

        6)   Çevrende kimler bloğundan haberdar? Ailen, akrabaların, arkadaşların biliyor mu?
Bir kaç arkadaş, ailem biliyor. Kuzenlerim ve bir çok arkadaşım varlığından haberdar o kadar.

        7)   Blog turlar hakkında ne düşünüyorsun? Sen de bir tura katılmak ister miydin?
Blog turları çok eğlenceli. Takip etmeyi seviyorum. İsterim tabide işin aması çok. Çok emek verdikleri uğraştıkları belli oluyor. Benim bu tembelliğimle zor olur.

         8)  Vi kitap, goodreads, ne okur.. Üye olmadığın bir site yok sanırım. İnternetle aran baya iyi gibi duruyor. Öyle mi? Sosyal medyada ne kadar aktifsin?
Yeni bulduğum her şeye üye olmak gibi bir alışkanlığım var. Nereye hangi mail, kullanıcı adı, şifre kullandığımı hatırlamıyorum.  Son bir yılda standartlaştırmaya gittim. Zaten çoğunu bir süre kullanıp bırakıyorum. .İlgim çok çabuk dağılıyor. Sosyal medyayı eskisi kadar kullanmıyorum. Üç günde bir neler yazılmış edilmiş ona bakıyorum.

       9)  Bloga ne zaman ne yazacağını nasıl belirliyorsun? Kafana göre mi takılıyorsun ya da?
Bilmiyorum. Canım ne zaman isterse bazen de ne zaman vakit bulursam. Zaten genelde yazıp yazıp biriktiriyorum. Kafama ettikçe şunu yayınlayabilirim dediğim çok oluyor. Yani hepsi taze yazı değil

       10)  Şöyle de güzel bir soru sorayım. Blog açmak senin hayatında neyi değiştirdi? Blogunu açtığından beri ne farklı mesela?
Bir şey okuduktan sonra beğendimse her bulduğum insana anlatma ve onları canından bezdirme gibi bir huyum vardı. Ondan kurtuldum. Sanırım artık beni daha çok seviyorlar. =)

Biraz da kitaplarla ilgili sorulara geçelim.

       11)  Nasıl bu seviyede okumaya başladın? Örnek aldığın biri mi oldu ya da kim teşvik etti? Ve “İşte ben bu kitaptan sonra kitap kurdu oldum.” Dediğin bir kitap var mı?
 Aslında uzun süredir okuyordum ama nefret ede ede. Annem çocuk kitaplarını seri halin de alır, “Bu yaz tatilinde bu sömestr da bitecek” derdi. Babaannemdeysem eğlenceli gelirdi etrafta oynayacak kimse yoktu. Okulda da zorla okuturlardı. Bir gün Kafka'nin dönüşüm kitabı zorunluluk listesine girdi. O günden  sonra da kitap okumaya devam ettim ama severek okudum.

      12)  Sence kitap okumak isteyen ama alışkanlığı olmayanlar veya sıkılanlar ne yapmalı? Nasıl bir şeyle başlamalılar?
      Ondan bir tane bizim evde vardı. Erkek kardeşim nefret ediyordu okumaktan. Annemin okuma ültimatonu bile işlemezdi. Eline her tür kitap verdim. Hepsine burun kıvırdı. Bir gün bir konuda iddiaya girdik. Tarihle alakalı.(lisedeki tarih hocam kitap okuturdu. O günden beri tarih kitapları okuyorum. Çoğu sıkıcı bulur diye kardeşimin eline tutuşturmadığım tek kitap turuydu.) Ben şu kitapta okudum dedim aldı okudu inanmadığı için. O günden beri deli gibi tarih kitabı okuyor. Hatta bu yıl klasik kitaplara da başladı. Yani okumayı sevecekleri kitaplar bulmalılar. ( bir soru ancak bu kadar uzatılabilirdi =)     

      13)  9.soruyu genel olarak ele alırsak, ülkemizde okur sayısının (ve her çeşit kitap okuma anlamında) artması için sence ne gibi şeyler yapılabilir? Başbakan olsan ne yapardın gibi bir soru da olsa herkese soruyorum.
İlk olarak zorunluluklar kalkmalı ben çok çektim. Yasa göre kitap okutmayı da beceremiyoruz biz. İlk olarak bunlar halledilmeli bence. Çünkü çocuk olayı sıkıcı bir aktivite olarak görüyor kendimden biliyorum. Anne babanın kitaba ilgisi çocuk içinde çok etkili olduğunu düşünüyorum. Ayrıca şu bir gerçek ki ülkemizde insanların bir çok geçim sıkıntısı varken kitaba para vermeleri lükse kaçıyor. İki kitap ortalama kırk liraya geliyor. Adam elektrik faturasını mı ödesin kitap mı alsın? Kitap fiyatları aşağı çekilse okuma oranı bir nebze artar diye düşünüyorum. Başbakan yapsalar beni o dağıtılan tabletlere en azından çocuklar için okutulacak kitapları koydurturdum. Her aile alamıyor. Kaldı ki şu da var ülkemizde insanlar kütüphane nerde bilmiyor. Kütüphaneyi kullanan insan sayısı ciddi anlamda az ve kütüphanecilik işinde çok vasatız. Azıcık bilinçlendirilme şart. (Çok uzun oldu ama dedim çok konuşurum diye.)

     14)   Hayalindeki kitaplık?
İskenderiye kütüphanesine hayır demem ben desem.

      15)   Başucu kitabın? Kitapların?
Yatağımın bir tarafında kitaplık var hangisini söylesem ki.

      16)   En sevdiğin 3 yazar?
Kafka, Tostoy, Judith Mcnaught

      17)   En sevdiğin türler? “Asla okumam.” Dediğin bir tür var mı?
Kişisel gerilim Astroloji gibi hobi adı altında çıkan kitapları asla okumam. Bir de acıklı kitaplardan azıcık uzak dururum. Yalan söylüyorum okumam ya ben onları. En sevdiklerim tarihi ve günümüz aşk romanları favorim tabi ki. =)

      18)   Harry Potter’da en sevdiğin 3 büyü? (Herkesin bildiğini varsayıyorum tabi.) 
Absorbe Protegus Antonin Dolohov'un Büyüsü ve tabiki Expecto Patronum

      19)   “En sevdiğin kitap?” gibi bir soru sormayacağım. Bu bizim gibi için çok zor. Ama en sevdiklerini sayar mısın bize?
En sevdiğimi söyleyeyim ben Dönüşüm. Kitabı her yıl bir kez okurum. Ezber yaptım sanırım =) Judith`in her kitabı. Anna Karanina, Küçük Prens.

      20)   Şu kitabı şu yazar yazsa keşke dediğin ya da nasıl olurdu dediğin kitaplar ve yazarlar var mı? Ateş Serisi’ni J.K.Rowling’in yazmış olması mesela. 
Olmuştur da inan hatırlamıyorum.

      21)   Kendine en yakın hissettiğin karakterler?
Böyle tam bu ben ya da şu karakter bana çok yakın hissettirdi diye bileceğim yok. Okurken hepsiyle içli dışlı oluyorum. Bazen kitabın kötü karakterine kendimi daha çok yakın hissettiğim bile olur. =)

      22)   Peki ya en sevdiğin 3 karakter desem? Kadın-erkek ayrı sayabilirsin.
Tabi ki ilk olarak Gregor Samsa. Kitabın her şeyini seviyorum.
Sherlock Holmes ve Judith`in Jennifer Merrick karakteri. Hatun cesur.

      23)   Okuduğun kitaplara göre, mükemmel erkeği yarat desem hangi karakterlerin hangi özelliklerini alırdın? Bu sorumu çoook seviyorum. 
Ağlak zayıf erkek karakterlerden hoşlanmam. Nerde ne konuşacağını bilmeli. Öyle vıcık vıcık karakterde olmasın. En önemlisi baştan sona aynı çizgide olmalı. Dengesiz tiplerden hoşlanmam. Aklını kullanmayı bilmeli. Sevmeyi, eğlenmeyi bilsin. Cimri ve dar görüşlü olmasın.  Ben şu olsundan ziyade bu olmasınlardan bahsettim ama ne istemediğimi biliyorum bir tek.

     24)   Saçını başını yolmak istediğin, okurken sana cinnet geçirten karakterler?
Hangisinden yakınayım bilemedim. Genelde kadın karakterler bende bu hissi uyandırıyor. Ama illa isim ver dersen Tatlı Bela`dan Abby.
   
      25)   Sonunu elinde olsa kesinlikle değiştirmek istediğin kitaplar var mı? Varsa, neler?
Senden Önce Ben.

     26)   Bir kitabı sana okutan en büyük etmen nedir?
Eğlenceli olması ve yazarı.

     27)   Yarım bıraktığın kitap var mı?
Çoook. Bazen sayfa atladığım kitaplar var. Sadece diyalog okuyup bitirme uğraşı verdiklerim ve 8 kez başlayıp son elli sayfaya kadar gelebildiğim Suç ve Ceza.

     28)   Keşke içinde olsaydım dediğin kitaplar-dünyalar?
Kadın erkek fark etmez fantastik, bilim kurgu kitaplarında hep ana karakter olmak istiyorum.

     29)   Şu ara çıkmasını en merakla beklediğin kitap?
Ruin and Rising. Seri yarım kaldı çıksın artık. (2. Kez sana cevap için mail attığımda kitap çıktı. Şanslıyım sanırım)
  
     30)   En sevdiğin yayınevleri?  
Epsilon, Yabancı, Dex, Pegasus. Aslında hepsi.

     31)   Kitap fuarları hakkında ne düşünüyorsun?  Sence neler farklı olabilir?
Severim ama çok kalabalık bu yüzden aşırı bunalıyorum. Azıcık zamanı uzatsalar da yoğunluk azalsa. Birde vize takvimime göre düzenleseler. Her yıl vizelerime çatıyor.

     32)   Klasiklerle aran nasıl? Okur musun yoksa pek yanaşmayanlardan mısın?
Okurum.  Her klasik yazarın en az bir kitabını okumaya çalıştım hep. 17 yaşıma kadar hep klasik okudum. Best seller benim için yeni kulvar aslında.

      33)   Yerli yazarları baya okumaya başladın son dönemde. Çok da kitap çıkıyor yerli isimlerden. Sence neden bir anda bu kadar yerli yazar çıktı? Ve içlerinde okuyup da en beğendiklerin kimler oldu? Hiç okumamış birine kimi önerirsin mesela?
Çok güzel bir şey esasında. Sosyal medya sayesinde birilerine ulaşmak artık daha kolay bence onadan. Bazıları cidden bu işi çok profesyonelce yapıyor hem. Kırk yıllık yazar kıvamında. Yerli yazarlara daha doğrusu yeni yazarlara önyargıyla yaklaşırdım ama son dönemde baya kırdım bunu. Rita Hunter tek kelimeyle ilk göz ağrım ve en sevdiğim. Selvi Atıcı, Vefa Enver, Asude geçenlerden keşfettiğim Işıl Parlakyıldız favorlerim. Kitabını yeni bitirdiğim Burçin Çelik`i pek bir sevdim. Yeni yazar değil ama Hakan Günday favori Türk yazarlarımdandır.

Kitaptan biraz uzaklaşıp, farklı konulara değinelim biraz da..

      34)   İzlemekten en keyif aldığın film türü nedir ve favori filmlerin?
Bilimkurgu, biyografik, aksiyon, çizgi romanların film versiyonları ve tabi ki romantik komediler. Star Wars serisi, Yüzükler Efendisi, Harry Poter, Love Story, Ma Première Fois, Big Fish, İnception, Edward Scissorhands, Hızlı ve Öfkeli serisi, La Môme, Corpse Bride bende liste bitmez…

      35)   En beğendiğin yerli-yabancı oyuncular?
Eskilerden Türkan Şoray`a bayılırım. Çetin Tekindor çok severim. Gülse Birsel var bir de. Johnny Depp hayranıyım. Jennifer Lawrence çok şeker ve yetenekli değil mi ama?

      36)   Favori müzik türü ve şarkıcıların peki? Müzik senin için de olmazsa olmaz, biliyorum! Tavsiyelerinden yararlanalım. 
Ya ben hemen hemen her tür severim. Bach`a aşığım ama bu bir gerçek. Beatles`ın bir konserine gidebilmiş olmak için kırmızı et yerdim, hem de çiğ (kırmızı etten nefret ederim fedakarlık büyük.) Edith Piaf hayranıyım. Kasabian, Coldplay, Metelica, Lana Del, Marron 5, Adele, son dönemde Edward Sharpe ve Firewater favorilerim. Çok dinliyorum bazen kime ait şarkı bilmiyorum.

     37)   En sevdiğin yemekler? Yemek demedim bak, seçmek çok zor çünkü. 
Şerbetli olmayan her tatlı hele ki çikolatalılar çok sevilir. Mercimek çorbasını çok severim.  Olala beatrice ve Fettucini Alfredo şu sıra favorim. Semizotuna bayılırım nasıl yapıldığı önemli değil.

      38)   Hangi takımlısın, takip ettiğin ve yaptığın bir spor dalı var mı?
Fenerbahçe. Basketbol maçlarını takip ediyorum. Koşuyorum. Düzenli yapabildiğim bir tek o.

      39)   Kardeşlerin var. Ve ailene oldukça düşkünsün gibi, çok güzel bu. Kardeşlerin neler yapıyor? Onlar da senin kadar okurlar mı?
Evet çok seviyorum ve bir çok kardeşe göre biz çok iyi anlaşıyoruz. Biri tıp, biri mühendislik okuyor. Genelde beni delirtmekle meşguller ya da yoldan çıkartmakla. Okurlar ama benim gibi deli divane değil. Kız kardeşime bir kitap uzatıp güzel derseniz “filmi çıkacak mı?” der. Evetse okumaz, hayırsa bakarız der. Genelde mizah, felsefe, manga okur. Erkek kardeşimden bahsetmiştim sanırım yukarda bir yerlerde. =)

     40)   Fırsatın olsaydı hangi ülke ve şehirde yaşamak isterdin?
İtalya`nın herhangi bir yeşil sahil kasabası. Ama emeklilik planım bu benim.

     41)   Gitmeyi en çok istediğin 5 yer?
New York, Londra, Prag, Grönland (umarım soğuktan ölmem), İtalya`nın her şehri (hile yaptım.)

      42)   Moda senin için ne ifade ediyor? Giydiklerini neye göre seçersin?
İçinde rahat olacağım kıyafetler seçiyorum. Aman modayı takip edeceğim diye yırtınmam ama yüzyıl geriden de gelmem. Zaten bendeki kız kardeş de müsaade etmez.

      43)   Bunu kızlara sormazsak olmaz tabi. Başta ben merak ediyorum. En sevdiğin 3 makyaj malzemesi nedir? Marka söylemez serbest bu arada!
Bana kırmızı rujumu verin diğerleri olmadan da yaşarım.

      44)   Üniversite senin yaşamında neleri değiştirdi? Üniversiteye yeni başlayacak birine ne önerirsin?
Daha özgürüm. Bir çok aktivite yaptım, yeni şeyler denedim. Yeni başlayacaklar kulüplere katılmalılar. Yapabildikleri kadar çok şey yapmalılar. Sonra iş falan derken işin rengi değişiyor.

     45)   Peki şunu sorayım.. Bölümünden memnun musun? Hiç pişman oldun mu?
Azıcık nefret ederek okudum. Yanlış bir bölüm seçtiğimi ilk bilgisayarla alakalı derste anlamıştım ama artık çok geçti. Bırakacağım dedim ama okul bitti.. Ama okul bitince severek gideceğim bir okul daha istiyorum.

      46)   En sevdiğin çizgi filmler neler?
Bugs Banny ve arkadaşları favorim. X-men'den spiderman`e hepsini severim.

     47)   Yurtdışına hiç çıktın mı? Çıktıysan, en beğendiğin yer neresi oldu?
Bu sene diye umuyorum lütfen aksilik çıkmasın.

     48)   Tanışma fırsatının olduğu 3 ünlü isim olsaydı bunlar kim olurdu? Yazar,sanatçı,oyuncu herkes dahil.
Oprah ile ünlü dedikodusu yapmak şart. Herkes ona anlatıyor. Jonny Deep olmazsa olmaz. Betty White ile sadece sohbet etmek değil arkadaşta olmak isterdim.

     49)   Sohbet etmek istediğin 2 tarihi kişilik?
Tartışmasız Atatürk ve Abraham Lincoln.

     50)   Yabancı dizi önerilerin? Sıkı takipçilerdensin sen de!
Friends, Shameless, New Girl, Game Of,  How I Met Your Mother.

     51)   “Keşke” der misin?
Ne kadar nefret etsem de zaman zaman derim.

     52)   Birazcık duygusal alana girelim… Sence aşk nedir? Var mı bir tanımın? 
Aşk kendi başına karar veren bir şey. Bence insanlarda kişilik bölünmesine sebep oluyor.

     53)   Kitaplardaki aşklardan birini yaşama şansın olsaydı, hangisini seçerdin? Of bu soru süper oldu bence! Zor ama güzel. 
Beni bir Judth kitabına bırakır mısın?

     54)   En çok nerede-ne zaman-nasıl kitap okumayı seviyorsun?
En çok yollarda okuyorum. Ama favori yerim, en sevdiğim yer yatak.

Geçiyorum “O mu bu mu?” sorularına. 

Çay mı kahve mi?
İkisi de değil.
Sıcak çikolata mı sütlü kahve mi?
İkisi de değil.
Günümüz aşk mı tarihi aşk mı?
Ama bu çok zor yaa. Piti piti yaptım tarihi diyorum.
Müzik dinleyerek okumak mı dinlemeden okumak mı?
Fark etmez.
Ephesus mu Müptela Yayınları mı?
Ephesus.
Kitapçıdan kitap almak mı internetten kitap almak mı?
İnternet.
Yemyeşil kırlar mı incecik kumların olduğu bir sahil mi?
Deniz varsa bende varım.
Sevmek mi sevilmek mi?
Sevmek.
Küpe mi kolye mi?
Küpe.
Hayat sence zor mu yoksa aslında basit ama biz mi zorlaştırıyoruz?
Zor.
Judith mi Julia Quinn mi?
Judith.
Clayton mu Jason mu?
Clayton.
Jack Eversea mi Dublin’den Braden mı?
Jack diye bağırdım.
İskoçya mı İrlanda mı?
İskoçya.
Fatih Murat Arsal mı Selvi Atıcı mı?
Selvi.
Shameless mı New Girl mü?
Ayıp ama bu kadarda olmaz. (Shameless)
Hiç yalan mı karşındaki üzmemek için çok hafif beyaz yalanlar mı?
Beyazsa hafif falan bakmam söylerim. Kalp kırmaktan iyidir.
Lise mi üniversite mi?
Üniversite.
Christian Grey mi Gideon Cross mu? Bu soruyu her soruşumda içim acıyor, kan ağlıyor ya. :D
Grey alayım ben bir dilim.
Whitney mi Victoria mı?
Victoria.
Pizza mı hamburger mi?
Hamburger.
Yaz mı kış mı?
Yaz.
Pamuk Prenses mi Cindrella mı?
Kötü kalpli üvey anne. Bu kızlar çok bayık.
Kraliçe olmak mı prenses olmak mı?
Kötü kalpli Kraliçe.
Kalabalık ortam mı sakin-sessiz ortam mı?
Sakinlik.

-Şimdi de, bu aralar sorularına geldik.

Bu aralar, en çok neye hayıflanıyorsun?
Trafik, toplu taşımadaki kalabalık, tatilin bitmeye yakın olması.
 Bu aralar, en sık kimleri dinliyorsun?
Red Hot Chili Peppers ( Otherside) derim direk.
Bu aralar, izlediğin bir film var mı? Varsa, kısaca yorumun?
Tatil dedim bir sürü izledim. Ama erkek kardeşim film keyfi bırakmadı. Star Trek Continues izlerken karadelik gördü üç yüz saat  karadelikten bahsedip izafiyete bağladı. Benden sağlıklı yorum gelmez.
Bu aralar, ne okuyorsun? Yorumun?
Beni Yarına Bırakma. Burçin`in ilk kitabı ama kalemi çok iyi. Karakterlere uyuz olsam da kitabı pek bir sevdim. Bir de Objective-c var. Sıkıcı ama kaptım işi gibi gibi.
Bu aralar, hava durumu hakkında ne düşünüyorsun? (Bu soru yaklaşık 1 ay önce soruldu.)
Atarlı hatunlar gibi.
Bu aralar, en çok ne seni mutlu ediyor?
Evde tembellik.
Bu aralar, en çok neye üzülüyorsun? Çok özel değilse tabi.
Bu son tatilim ona, sonra iş var malum.
Bu aralar, canın en çok ne yapmak istiyor?
Çantamı toplayıp azıcık dedemin yanına kaçmak.
Bu aralar, en çok tükettiğin içecek?
Su.

Son olarak, senin bloğunu neden takip etmeli sence insanlar? Seni diğerlerinden ayıran yön nedir? Ve söylemek istediğin ekstra bir şey var mı?
Takip etmeli diyemem. Ayıran şey sanırım kafama estiğini yapıp etmem. Bir tek kitap yazarım çizgim şu diyemem. Galiba benim bir çizgim yok.

Çok teşekkür ederim tekrar katıldığın için. Senin o eğlenceli-samimi yazılarını zevkle takip ediyorum. Çok çok güzel bir sonuç çıktı ortaya. İyi ki başlamışım bu işe. 
Çok güzel sorular hazırlamışsın. Ellerine sağlık. Röportaj için teşekkürler =)


2 yorum:

  1. Ne güzel şeyler söylemişsin =) Ben çok teşekkür ederim beni de dahil ettiğin için =)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Az bile, hepsi doğru. :) Asıl ben teşekkür ederim canım katıldığım için.

      Sil